ayna üretilirken camın arkasına sürülen sıvıya sır denir. bu sır sayesinde görüntümüz akseder cama..
dedemden kalma bir ayna var evimde sakladığım. ben çocukken dedemgilin evinde duvara asılıydı. annemin dediğine göre kendi kızlığında evlerinde kullanıyorlarmış bu ayna. muhtemelen 70-80 yıllık olduğunu tahmin ediyorum. bu aynanda beni cezbeden sırrının biraz dökülmüş olması. bu haldeyken ona bakarsam yüzümün yansıyan görüntüsünde yer yer boşluklar oluşmakta.
Tek kişiliktir. iki kişi olunca olay mahalline dönüşmesi kaçınılmazdır. Çok afedersiniz ama büyük boy pizzayı gömüp taşıyan ama iki kelamı taşıyamayan götlerle dolmuş alem.
Sır kölenizdir, birine söylerseniz kölenizi azat etmiş olursunuz. gel zaman git zaman, sır götü karşınıza dikilir ve "bir zamanlar köle ama özgür ruhlu sır vardı" der ve size efendilik taslar.
O değil de büyük boy pizza nedir, on iki imam aşkına!
aslında yoktur böyle bir şey. çünkü er ya da geç ortaya çıkmaya mahkumdur ve hiç kimsenin hayatındaki hiçbir şey gizli olarak kalmaz. hiçbir şey de sır olarak kalmaz. kime neyi söylediğine dikkat etmek gerekir.
Bazen insan hiç tanımadığı birine içini dökmek ,dertlerini, hayatını ve hayallerini paylaşıp rahatlamak ister. Yada içinde sakladığı bazı sırları yaşanmışlıkları anlatıp göğsünün tam ortasına oturan o yükü atmak ister. Ama yapamaz, bir şekilde anlatacak olduğu şeyler içinde kemirir durur bütün benliğini.
Bunca zaman birçok ortamda bulunduk, arkadaşlık ve dostluklar edindik. Kimi zaman beraber yiyip içtiğin ve ortak noktanın çok olduğu kişiler karşına çıktı. Ama yine sustun. Çünkü her insanın kendisine bile itiraf edemediği bazı yaşanmışlıkları var ve bunu ebediyen de söyleyemeyecek, hep dilinin ucuna takılan bir parça olarak kalacak.
Bir yerde insan kendisine sırdaş oluveriyor bu şekilde her nekadar istemeden de olsa.
"ben insanın en büyük sırrıyım, insan benim en büyük sırrım"(kutsi hadis)
en büyük hedef, ölmeden önce hakikat mertebesine çıkmak ve allah'ı bilmek(marifetullah) olmalıdır. en azından o yolda çabalamak... zaten insan tam olarak bu nedenle yaratılmıştır, varoluş gayesi budur.
başka hiçbir şey insanı tatmin etmez ve içinde hep bir boşluk-gerilim(yanma hali) kalır. allah'ı bilme makamına gelenler ise "huzur"la mükafatlandırılırlar.
"ey mutmain olan nefs!(rabbini bildiği için huzur halini elde etmiş olan kişi),
rabbine dön,
gel raziyeye(onun her fiilinden, her işinden razı ol)
ve mardiyeye(sen ondan razı olursan, o da senden razı olur)
gir cennetime(mutlak safiyet makamı, ruhun orijin haline geri dönmesi)
herkesin bilmemesi gereken. sahibinin veya olayın tanıkları tarafından bilinen başkasına anlatılmaması gerekendir.
bu aralar çok sır sahibi oluyorum. ve bu çok kötü birşey. sır'dan dolayı bir olaya bakışınızın başka olması gerekirken sır yüzünden başka tepki vermeniz gereksiz yere insanı uğraştırır.