Bir Dönem star televizyonunda yayınlanmış.Çekim kalitesi ile amerikan dizilerini hatırlatan ve x files adlı dizinin türk uyarlaması olan taner birsel ve mehmet günsür'ün başroleri paylaştığı, durul ve yağmur taylan kardeşlerin çektiği arada sırada denk gelirse tekrarlarını star tv de bulabileğiniz türk televizyonlarınız gelmiş geçmiş en iyi çekim kalitesindeki dizisidir.ilk defa izliyenler yabancı dizi sanmışlardır.
taylan biraderler'in ilk yönetmenlik demneyimi olan, özellikle ''x-files'ın türkiye şubesiyiz'' diye kasılmadan çekilwn bir iki bölümdeki, görüntüleriyle, lurgusuyla, özellikle taner birsel'in oyunculuğu ile akıllara zamklanmış, sonradan da ''niye bizde böyle diziler yok'' denmesine sebebiyet verecek derecede yayından kaldırılan 1999 yapımı dizi..
çokları gibi benim de bir ümitle belki tekrarları yayınlanır diye beklediğim, tv'lerden ümidi kesince netten medet umduğum, ancak orada bile bulamadığım gelmiş geçmiş en iyi fantastik yerli yapım. iyi olması reyting kurbanı olmasının önüne geçememiştir o ayrı. ve de şahane bir jenerik müziği vardı bunun, hala hatırlar anarım (bkz: ahura)
her star tv klasiği gibi beğenilince yayından kaldırılan toplam 5 bölüm süren fantastik türk dizisi. taner birsel ve mehmet günsürün başrollerinde oynadığı mavi büro adlı bir kurumun türkiyede paranormal olayları incelemesini konu alıyordu. iki türk polisi el ele verip cinler, şeytanlar, hayaletlerle uğraşıp olayları çözmeye çalışmalarını taylan biraderler en iyi biçimde yansıtmıştı bizlere.
bir dönem star tv de yayinlanmis ilk iki bölümünden cinlerin dünya'yi istilasini konu almis mükemmel dizidir.nedense bir anda yayindan kaldirilmistir... yazik olmustur.
tekrar izlemeyi cok istedigim, mamafih ulasamadigim dizidir.
millet yazmis nette bolumlerin ozetini. benim en son ve net hatirladigim taner birsel'i bir sekilde hacimat eden, kendini kaybedip collerde falan boyle issiz sacma yerlerde bulduran bir insan veya insan gorunumlu baska sey grubu vardi. taner birsel de nerde bokluk var, bela var, metafizik var, oraya atliyordu. onun bu bela merakina paranormallerin mekanina girmesiyle onlar bile sasirmisti, hayirdir falan olmuslardi.
sadece 5 bölüm yayınlanmasına rağmen efsane bir izleyici kitlesini yaratmış dizi. işin garibi taylan biraderlerin en kötü işimiz dedikleri en iyi işleridir. cinler, sapık hayalet, oraklı şeytan, satanist gibi dehşet bölümleri vardı.
yıllar önce büyük bir merakla ve de tırsarak bir kaç bölümünü izlediğim, ancak bir anda ortadan kaybolmuş dizi. sıra dışı olayları konu alıyordu hatırladığım kadarıyla. kahramanımızda bir polisti.
şimdi x files, csi, fringe falan gördükten sonra eğri oturup doğru konuşalım; bu dizi tırttı. ancak şimdi polisiye deyince aklına arka sokaklar gelen, ağalı-konaklı-aşk üçgenli dizileri izleyen halkım birazcık sır dosyası tadındaki işlere ağırlık verseydi bu gün daha güzel diziler seyrediyor olabilirdik. haa, ayrıca jenerik müziğinin hastasıyım.
bir zamanlar star tv'de yayınlanan, x-files'tan esinlenilmiş olan dizi. 5 bölüm olmasına rağmen aklımızdan çıkmamıştır. jenerik müziği olan ahura, demir demirkan'a aittir ve pek lezizdir, hafiften x-files'ın jeneriğini andırır. zamanının ötesinde bir diziydi, etkilerdi. onun ardından mesut yar'ın son ajans adlı haber programı başlardı. hey gidi hey..
ilk iki bölümü aşırı derecede sinir bozucudur, bildiğin korkutur yani. sonraki bölümlerde hafiften yavşamaları ise, benim yine de yorgan altına büzülüp altıma sçızlamama engel olmamıştır elbette.
zamanında (sanırım 90'ların sonuydu) star'da yayınlanan ve sonradan anlamsız bir şekilde yayından kaldırılan türk tv. tarihinin en güzel dizilerinden biriydi. o zamana kadar hiç görülmemiş (hatta kendisinden sonra da göremedik) bir tarzda yapılmıştı. metafizik üzerinden yapılan bir polisiye gerilim dizisiydi. yani bir nevi çakma x files da denilebilir ki x files dizisini de takip ederdim o zamanlar. o dizi de bayağı hit'ti. x files kadar iyi değldi tabi ama dönem şartlarında senaryo açısından, görsel efektler açısından çok iyiydi.
özellikle şu sahnesi beni hem şaşırtmış (teknolojik açıdan ki o dönemlerde teknoloji namına bir şey yoktu dizi ve filmlerimizde. hala da yoktur gerçi) hem de ürkütmüştü ; http://www.youtube.com/watch?v=ry9m3wkqbli
başrollerde taner birsel ve mehmet günsur vardı. bir de bayan oyuncu vardı ismini hatırlayamadığım. herhalde o da scully (x files'daki kadın gibi doktor rolündeydi) rolünündeydi. rollerinde başarılılardı bence.
belki taklit olarak o kadar iyi değillerdi ama zamanındaki diğer türk yapımlarına göre gayet iyi bir diziydi. diğer güzel ve kaliteli olan diziler gibi yayından kaldırılmıştı ve bu da beni hiç şaşırtmamıştı.
öncelikle bu diziyi izlediğimde daha sabi sübyandım. ilk bölümü itibari ile ağzıma sıçtırmıştı. sonra izlemeye devam ettim ama bir hafta bir baktım dizi yayından kaldırılmış. ne küfür etmiştim yahu çok iyi hatırlıyorum, yıllar sonra öğrendim ki bu dizinin yayından kaldırılma sebebi çarli adlı diziymiş. resmen utandım yahu, ben utandım star tv adına. keşke ne büyük hata yaptıklarının farkına varsalardı.
neyse dizi yanılmıyorsa çarşamba akşamı saat 8 gibi yayınlanıyordu. birazdan bölüm bölüm analizini yapacağım ama öncesinde bu diziyi nasıl bulduğumu kısaca anlatmalıyım. takribi 15 yaşlarındayken bir gece yine star tv izliyorum saat olmuş 2.. saçma sapan bir film bitmişti zaplamaya başladım. sonra bir baktım yine o sahne, dizinin ilk bölümünün aklımdan çıkmayan sahnesi.. iki yanı kavak ağaçlarıyla sıralanmış, yollar sarı yapraklarla bezenmiş, çapraz bir kamera açısından uzaklardan bir araba geliyor.. o an kendime hakim olamayarak oleey dedim, işte buydu. yıllardır beklediğim dizinin tekrar bölümleriydi. ne mutlu olmuştum anlatamam. zira bir x-phile olarak bu dizi de benim için (5 bölüm de olsa) fenomendi. neyse oturdum izledim sonra bir buçuk hafta boyunca her gece oturup tekrarını bekledim bu dizinin devam bölümlerinin ve göstermediler itler. bu arada dizinin adını da unutmuşum.. bu bir ukte olarak içimde kaldı taa ki geçen seneye dek. geçen sene kapsamlı bir araştırma yapıp ( star tv'ye bir sürü mail falan attım ) dizinin ismini, oyuncularını ve ilk 4 bölümünü buldum ve indirdim. o dört bölümü 8 ayda 5 kez izledim.
uzaklardan x-files çakması gibi duruyordu ki ilk bölümünde birçok benzer yan vardı. scully'i oynayan doktor kızımız aynen scully gibi seçiliyordu, ayrıca ilk bölümün ilk sahnesi x-files 1x1 ile neredeyse aynıdı. ama mekan seçimleri, karakterler, makyaj, görsel efektler (1998 yılına göre) itibari ile etkileyiciydi. taner birsel dizide paranormal olayları araştıran m.a.v.i bürosunun gözüpek komiserlerinden sedat çelik rolünde.
bölüm bakırköy ruh ve sinir hastalığı hastahanesinde başlıyor. hastalardan biri bahçeye doğru koşuyor bu sırada mükemmel makyajı insanın dikkatini çekiyor ve bu adam burada garip bir ışık huzmesiyle karşılaşıyor ... bölümün devamında m.a.v.i. bürosunun elemanlarının bir araya gelişlerinin hikayesini anlatıyor. sedat çelik kastamonu'daki görevinden geliyor, yardımcı ayhan ise sedat tarafından seçiliyor. adli tıpçı kızımız ise çapa tıp fakültesini 2.likle bitiriyor ve çapa tıp fakültesinde öğretim görevlisiyken m.a.v.i.'nin ilanını görüyor ve başvuru yapıyor. ekip zafer engin'in önderliğinde kuruluyor ancak zafer engin dizide çok az rol alıyor.
bölümün devamında ölen adamın arkadaşlarına ulaşılıyor ve bu adamların hafta sonu gittikleri istanbul'un az dışarısındaki bir köyün adını öğreniyorlar. ardından köye gidiyorlar fakat köy cinli olduğuna inanıldığı için sakinlerince boşaltılmış. köyün adı karabaht..
sedat ve yardımcısı ayhan, (burada bir antiparantez açmak gerek, mehmet günsür daha çok toy ve delikanlı halleri var) köyü bulurlar ve köye bir ziyaret düzenlerler. köyde başta dikkati çeken boş evlerdeki duvarlara kazınmış resimler ve tuhaf işaretlerdir. ardından köyün aşağısından tuhaf ince bir desibelden sesler duyarlar ve kuyuya doğru giderler.. kuyudan tuhaf sesler duyarlar, fakat ilk gidişlerinde bir malumat edinemeden dönerler derken tuhaf bir ses daha duyarlar ve kuyuya dürbünle bakarlar. o sırada garip giyinimli iki kişinin kuyuya bir cisim fırlattığını görürler. adamları yakalar ve kapsül benzeri şeyi delil olarak alırlar ve merkeze dönerler.
ardından sedat babasının yanına gidip biraz bilgi toplar. sonrasında 3 arkadaştan sonuncusunun evine bir daha giderler ve o sırada adamın da ilk ölenle aynı semptomları taşıdığını görürler ve müdahale edemeden o da ex olur.
bu arada sorguladıkları adam için ankara'dan serbest bırakılması için emir gelir ancak boş durmayan sedat adamdan aldığı kapsülü iade etmeden adamı serbest bırakır. ilk bölümün finalinde sedat alıkoyduğu kapsülü inceler ve açmanın yolunu bulur.. ve kampsül açılır mavi solgun bir duman ve ışık huzmesi yayılır.. beyaz fon altında "devam edecek..."
edit : önemli bir işimden dolayı diğer üç bölümü sonradan ekleyeceğim.
Türk televizyon tarihinin çok kişi tarafından bilinmeyen, bir o kadarı tarafından da özlemle anılan ve bir umut beklenen; Taner Birsel, Mehmet Günsür ve Ayça Bingöl'ün başrollerini paylaştığı, jeneriğinde Demir Demirkan'ın bomba bestesi ve vokallerinin eşliğindeki ''Ahura'' ile seyredeni sarsan, Taylan Biraderler'in ilk ve halen en iyilerinden biri. Benzer bir projeye neden girişilmez ayrı merak konusudur. 1999 yılında böylesi yapılabilmişken bugün içi boş dizilerle tüm kanallar istila edilmiş durumda ne yazık.
türk halkının yeterli ilgiyi göstermediği için yayından kaldıralan 99 yapımı bilimkurgu-gizem dizisi. günümüzde fringe bu dizinin biraz daha detaylandırılmış ve bol kurgulu hali bana kalırsa.
edit: toplamda 4 bölüm çekilen bu efsane dizinin tüm bölümleri birleştirilerek tek bir video haline dönüştürülmüş. izlemek için buyrunuz.
alkışlarla yaşıyorum sayesinde gece gece çocukluğumda belli belirsiz hatırladığım sahneleriyle tekrar izlenen dizidir. herkes tarafından izlenmelidir. gece değil ama. hala korkuyorum amk. en az 10 yıl geçti üstünden halbuki.
