hayatımızı sıkıcı ve yaşanmaz kılan şeyler; sınırlar. iq'muzun bir sınırı var veya boyumuz, kilomuz, başarımız herşeye sınır koyan insanoğlu bunlardan bıkmadımı acaba? yaşam kalitemizi düşüren şeyler sınırlar, hayal gücümüzü öldüren sınırlar. bazı konularda sınırları kaldırıp düşünsek daha doğru bir sonuca ulaşmazmıyız?
dünyanın bu kadar kötü, bu kadar yaşanmaz bir hale gelmesine sebep olan olgulardır. bir yere sınır koyarsanız, orayı bölersiniz. "onlar" ve "biz" i yaratırsınız. dilleri, dinleri, ırkları meydana getirip, bunlar üzerinden savaşlar çıkarırsınız.
sizi ve istediğiniz kişi yada eşyaları, ayıran ya da tamamen bir araya getiren en güçlü çizgilerdir. gerektiği zaman çizmeniz, sizi bir adım ileriye götüreceği gibi, çizilemediği durumlarda gerileme durumu söz konusu olabilir.
Koridor yayınlarından çıkmış, Dr. Henry Cloud a ait olan kitap. dr. bu kitabında; insanın kendisine, diğer insanlarla ilişkilerine ve hayata dair çok temel bir kavramı oldukça detaylı bir şekilde anlatmıştır. kitapta anlatılanların çoğunluğu hemen herkes tarafından bilinen gerçekler olmalarına karşın, bu gerçekler üzerine yapılmış dikkat çekici analizler, kitabın önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. kitabın içeriğinin sistematize bir şekilde, hayattan alınmış hikayelerle desteklenerek ve akıcı bir üslupla yazıya dökülmesi, çokca analiz içeren sıkıcı bir kitap olma hüviyetinden sıyrılmasını sağlamıştır.
şu an kitabın yarısındayım. beğendim, güzel bir kitap. sınırları, kendinize ait olan bir evin bahçe duvarlarına benzetiyor. duvarın içinde istediğinizi yapmakta özgürsünüz. yapacaklarınız sizin bileceğiniz işlerdir. tabi özgürlüğün yanında evinizin ve bahçenizin sorumluluğu da size ait. içindekileri düzenlemek, yenilemek, korumak.. gibi sorumluluklar. bahçenin kapısını ise diğer bahçeli ev sahipleri ile olan iletişim kanalına benzetiyor. kapıyı ne kadar genişletirseniz o kadar çok insanla iletişim kurabilirsiniz. ve diğer insanlar.. onların sınırları ve bahçe kapıları..
bence asıl özgürlük burada saklı, yani sınırlarda. sınırlarını iyi belirlemiş bir insan diğer insanların sınırlarını da bilir. kendi sınırları içinde özgürdür. arkadaşı ve dostu olan insanların sınırları ile de iletişim halindedir, yani muhabbet halinde.. tanışık olmadığı insanlarla da tanışmaya, muhabbette açıktır. kendi sınırlarında serbestlik, diğer sınırlarla iletişim ve muhabbet*. asıl özgürlük tanımı bu olsa gerek.
neyse fazla uzatmayayım: kitap güzel. bu tür kitaplara ilgisi olanlara tavsiye ederim.
“Sınırlarınızı farkedin, kimsenin onları aşmasına müsade etmeyin.” Algısı biraz fazla abartıldı, biraz da yanlış anlaşıldı son dönemde sanki. El kadar bebeğin bile sınırları olduğunu düşünüp anne babalar müdehale edemeyecek noktaya getirildi.
Bazı durumlarda çocuk, yetişkin, genç, yaşlı kıymetlimiz kimse onların sınırlarını ihlal edebilmeliyiz. insanların sarsılmaya ihtiyacı oluyor kimi zaman.
iyi değilsin, kendine gel, kilo aldın dikkat et, çok zayıfladın halden düşme, otur dinlen, koş, dur yapma, yap, git, gitme gibi emrivaki konuşmalı, sevdiklerimizin canını yakma, bizi sevmeme ihtimalini göze alıp taşın altına elimizi koymalı.
Aklını ödünç alabileceği insanlara ihtiyaç duyuyor insan zaman zaman.