Ardından birilerinin çıkıp "benim babam da giderdi, dedem de giderdi, ben de giderdim, oğlum da giderdi. Bizim bu işten kazancımız 50 liraydı." diye açıklama yapacaktır. Sanki kaçakçılık çok doğalmış gibi.
güneydoğunun yüzde 90 ı vergi vermiyor. yüzde 10 luk kesim de devletin gönderdiği memurlar.
elektrik faturası desen kaçak bedeli olarak her ay vergisini alabildikleri yurttaşlara -sanki onlar kullanmış gibi- sokuyorlar.
çocuk başına kaymakamdan parayı vuruyorar, bir çocuk doğurmak için köye askeri helikopterler, ambulans helikopterler, bilmem kaç milyarlık paletli ambulanslar gönderiliyor ancak hala orospu çocukluğunu seçiyorlarsa
benim askerim pkk nın yoluna bomba atınca suçlu falan olamaz arkadaş. her insan kendi seçimini yapar. onlar kolay ve kirli yolu seçtiler, bugün olmasa da yarın sınırda belki bir askeri birliğe saldırı düzenleyecek silahları taşıyacak olacaklardı, belki de hain bir pusuda önemli rol alacaklardı..
bugün akp nin terörle mücadelede ne kadar kararlı olduğunuda gördük. sağolsunlar askere destek çıktılar (!) van depremi dolayısıyla cumhuriyet bayramını iptal eden zihniyet, bu 35 ölü içinde milli yas, ya da tazminat falan öderse hiç şaşırmam.
dünyanın en pahalı benzinini ve vergi olarak avrupa standartlarını, maaş zammı olarakta afrikayı baz alan saçma sapan bir şekilde ekonomisi dönen bir ülkede ne düzen olur ne de huzur. sen doğuda devlet olduğunu kabul ettiremiyorsan, vergi alamıyorsan, üstüne üstlük bütün imkanlarını seferber ediyorsan zaten gerizekalı olduğunu gösteriyorsun. böyle bir anlayışla hiçbir zaman mantıklı sonuçlar beklenemez..
bazıları devletin kaçakçılıkla mücadele de çığır açtığını düşünebilir. ama hak var hukuk var arkadaşım. adam kaçakçılık yapıyor diye tarayıp, roketlerle saldırmayacaksın. atacaksın içeri gerektiğinde. o zaman fuhuş yapanı da banka soyanı da eroin kullananı da dizelim duvara tarayalım amk! olacak iş mi?
herşey den önce normal karşılanması gereken olaydır. "masum" bir vatandaş olarak sınırı geçiyorsan gümrük kapılarını kullanacaksın ayrıca yurda kaçak sigara, mazot vb. ürünleri de sokmayacaksın. allah ın kuzey ırak ında pkk nın eğitim kamplarının bulunduğu yerlerde gezeceksin benim pkk ile alakam yok diyeceksin biz de inanacağız öyle mi? ondan sonra devlet 35 "masum" insanı öldürdü diye yaygara koparacaksın!
orada vatandaşlar pkk dan bağımsız hareket ediyorlardı deyip te bu zırvalığa inananın aklından şüphe duyarım bu saatten sonra ayrıca 35-40 kişilik o grupta silah olmadığını düşünmek te ahmaklığın daniskasıdır.
zaten Silahlı kuvvetlerin son bir kaç hafta içinde gösterdiği etkin performans birilerini oldukça rahatsız etmişti, örgütün paçayı sıyırmak/ rahatlamak için çok iyi bir bahanesi oldu böylece, bizde ki sözde aydın yazarlar, insan sevgisi ile dolu galeyancılar olduğu müddetçe bu işten en çok silahlı kuvvetler ve bu terör illetinden yıllardır çeken fedakar türk insanı zarar görecektir. Bu dayatmayla operasyonların hızı kesilecek örgüt rahat bir nefes alacaktır.
Ha unutmadan bir de bundan sonra eylem yapacak pkk lılar eyleme giderken yanlarına 3-5 katır alıp sınırı kaçakcı kılığında geçeceklerdir muhtemelen. Ne de olsa kaçakcılık ülkemde legal bir meslek oldu puştların sayesinde.
yüreğimle falan konuşmuyorum ölen 36 kişi gömülürken dahi kürdistan bayrakları ve apo resimleriyle gömüldüler her şey açık üzülecek bir durum yok hayata devam!
Eger sinirda pkk lilar varsa ve kacakci bir sekilde onlarla isbirligi yapiyorsa ve bu isbirligi sonucunda pkk kendisine mermi aliyorsa uzuntu duyulmayacak ölümdür. Allahin sopasi yoktur.
ben köpek gibi çalışıp, kazandığım üç kuruşun vergisini vereyim, arabama benzin almak için gereken parayı kazanırken vergisini vermem yetmiyormuş gibi bir de harcarken vergisini vereyim... elin kendini akıllı sanan dingili kaçakçılık yapsın, bir kuruş vergi vermeden anasının amı kadar para kazansın, benim vergimle üretilen elektriği kaçak kullansın, memleketin her türlü imkanından faydalansın, kaymağını yesin... ve bu adam/adamlar sınırda kaçakçılık yaparken gebersin gitsin... buna üzülmek en büyük vatan hainliğidir.
kanunsuzluğun, başkasının hakkını gaspetmenin her türlüsünü getirip getirip açlık edebiyatına bağlayanlardan da tiksinti geldi artık...
memleketin başka yerinde işsiz, yoksul, aç yok mu sanıyorsunuz yoksa bu milletin yufka yüreğini istismar etmenin kolaycılığı mı bunu yaptıran...
memlekette reel işsizlik rakamları yüzde 15'leri geçmiş durumda. karadeniz, iç ege, iç anadolu kan ağlıyor yıllık kişi başı gelir 1.000 dolardan az bir çok yerde (günde 2 dolardan biraz fazla taşak geçilen hindistan'dan biraz daha iyi) çalışan kesim vergilerden, zamlardan bunalmış durumda...
akp sermayeyle beraber halkı soymanın en gaddar örneklerini veriyor. daha önce de kompradorlarla işbirliği içinde halkı ezen iktidarlar oldu ama akp yeni bir standart getirdi buna resmen...
ayrıca sivas'ın doğusunda ne vergi, ne fatura ödeniyor. bitlis'ten van'a, ağrı'dan şırnak'a yazarkasası olan kaç dükkan var?, kaç litre (ton demiyorum) normal vergili akaryakıt satılıyor?
hiçbir zaman işlenmemiş topraklardan dönüm başı alınan tarım destek primimiz de yok bizim, enik başına ana rahminden başlayarak çocuk yardımı da, kaymakamlıkların dağıttığı tonlarca kömür, gıda hatta beyaz eşya da.
sigorta primi ödemezsen ilacın yok... yeşilkart diye dilenecek kadar arsızlaşsan bile oralardakinin aksine buralarda halka konfeti gibi dağıtmıyorlar.
geçim kaynağıymış...
mesleği: hırsızlık yani...
hepinizin cebine ikişer milyon dolar koysak bitecek mi yani oranın bütün sosyal arızaları?
devlet sınırı niçin koyar; sınır bu la sınır, sınır. biz de yapalım aynısını, canımızın istediği ülkeye elimizi kolumuzu sallayarak girip çıkalım.
ekmek parası için kaçakçılığı ve sınır ihlalini meşru sayanlar kürt kardeşlerine 50-60 değil de bakabileceği kadar çocuk yapmalarını tavsiye etsinler ama o zaman olmaz, dağa adam lazım değil mi?
benim babam işçi olarak çalışarak büyüttü öğretmen olan erkek kardeşimi, ithalat ihracat işi yapan ağabeyimi ve şuan da bir fabrikada yönetici vasfında olan beni. kimse kusura bakmasın doğudan batıya gelip de alnının teriyle para kazanmak varken kolay yollara başvuranların sonu ya mapus damıdır ya da ölümdür.
'ağzındaki salyaları akıtarak öfkelenen, kin nefret kusanlara şimdiden söylüyorum benim annem de doğu kökenlidir'
50-60 tl çalışmayıp da metropollere gelselerdi oralarda alın teriyle para kazansalardıda güzel bir hayat yaşasalardı dediğim olaydır.
evet kimse ölmeyi haketmiyor doğrudur, hele ki başkası tarafından öldürülmeyi kimse haketmez. ama şu bi gerçek, kimse keriz değildir boğazından geçirdiği ekmeğin bile vergisini versin.
son olarak: kürt kardeşlerimizin adını, hakkını, yaşam değerlerini kullanarak onları kullanmaya çalışanlara inanmayın. herkes birilerinin hakkını savunur, ama kimse kimseye (adam gibi yaşama hakkı) sunmaz.
36 kişilik bir katardaki kaçak malların değerini düşünürsek, pek gündelik ekmek parası kazanmaya benzemeyen bir işi, iyi bilinen ve pkk'dan izin alınmadan geçilemeyecek hassas bir geçiş bölgesinde ve gece karanlığında yaparken ölmektir. ancak, tabii ki, pkk'lı sanılmak ve ölmek riski büyüktü ve maalesef risk gerçekleşmiştir. dolayısıyla, bu elim olay, bir "memik oğlan" olayı değildir.
'sınırda ne işi var' dediğimiz adamların tek geçim kaynakları o kaçak mallar. terör bölgesinde ne ekip biçecek, ne alıp satacak da bu adam evine yemek götürecek? evinizde rahat rahat çayınızı kahvenizi içerken o insanların hayatını yorumlamak ne kadar kolay amınakoyim..
sokağında 2 tane tinerci beklese, 1 hafta evine giremeyeceksin, o adamlar terör bölgesinde yaşamlarını sürdürüyor. sen daha ne konuşuyosun değişik?