her türlü özgürlüğü aşmış doktorlardan meydana gelen kuruluş. toplumla bağlarını kopartıp kurmuşlar ufak bir komünite. ver allah ver. vermezsen de geber!
mezun olunca atlanası kuruluş. gidiyosun öyle kenya ya, kamboçya ya, hayatı öğreniyorsun, insanlara yardım ediyorsun, 2-3 sene sonra dönünce cepte beş kuruş yok, arkadaşların apartman dikmiş, sana sistematik olarak deli muamelesi yapıyorlar, sokim sizin sisteminize deyip yeniden nijerya ya mozambik e dönüyorsun. saçları beline kadar bir vietnam lıyla evleniyorsun, çocuklarına türkiye yi anlatmıyorsun, onlar da sormuyorlar zaten, geçinip gidiyorsun.
birinci tipi azınlıkta olmakla beraber iki kategoride değerlendirilebilecek doktorlardır. her koşulda, hipokrat yeminine sadık kalan, insan için varolduğunu bilen azınlığın yanında, özellikle yeni sağlık sistemi sayesinde hastanın müşteri gibi algılanmasının meşrulaşmasından sonra, bizzat devletin kendi hastanelerinde hasta kapma yarışmasında başarılı olan doktorlardır. ayrıca bunlar kendi ilaçlarını yazmaları karlışılığnda ilaç firmalarının sunduğu her türlü olanaktan yararlanma da da sınır tanımazlar.
nedense ya bir aşk acısı ya da birini kaybetmenin acısı gibi olağanüstü durumlarda sevgili doktorların katıldığı bir organizasyon gibi gösterilir... ne zaman bir doktor hayata küserse gider sınır tanımayan doktorlar örgütüne katılır... kendine reset attığında biraz kafa da yerine gelince döner yine alışılmış hayatına devam eder... tabi aslında bu mesele bu kadar basit değil ama bize öyle jelatinleyip sunuyorlar...
idealist doktorların katıldıgı saygı duyulması gereken, nobel barıs odulu almıs sivil toplum orgutudur. icsavasın oldugu bolgelerde, aids ile mucadelenin yogun oldugu ulkelerde, aclık ve beslenme problemi yasayan yerlerde faliyetlerini surdurmektedirler.