insanı yerin dibine sokup sokup çıkaran, sonra sokup bir daha çıkaran olaylara gebe oyundur.
eşekler dizilmiştir duvar dibine, en şişman arkadaş yastık olarak seçilmiştir.
lise dönemleri tabi, kan kaynar, insan şekil yapmak ister.
kalabalık yarılır, gerilerden koşulur, adeta air jordan'sınızdır o an.
bütün gözler üzerinizde, kızlardan oaaa sesleri yükselmekte.
zaten havada olan göt daha da bi kalkar.
e o kadar kalkarsa cıırrt sesiyle iner sonra o göt.
sonra iki hafta boyunca taşşak geçmeler mi dersiniz, kızların donunuzun rengini söylemesi mi dersiniz, ne derseniz diyin.
buyuk ahlaksizlik(imi$). yakalanildiginda kotu sonuclar dogurur. ozellikle lise birinci sinifin ilk gununde mudur yardimcisina yakalanirsaniz adamida en az kendiniz kadar dumura ugratirsiniz.
-noluo lan burda?
-kem küm $ey iyyy
-ulan okulun ilk gunu! siz hangi arada kayna$tiniz ulan?
-ehuea
-gulme! yuruyun lan disipline, yazin savunmalarinizi!
-hocam ...
-sus lan! $unun tipe bak hele!
- tek mi çift mi? * * - tek mi çift mi? hadi oğlum söyleyin artık lan ibneler. ** eşek çöktü; eşek çöktü
- hadi lan yarım saatir soruyoruz tek mi çift mi diye.sayılmaz. *
çoğu zaman bilinmez fakat geneli okullarda kızlarında bu eğlenceyi seyretmelerinin sebebi erkeklerin boxerlarını görmek gibi bir amaca dayanmaktadır. şöyleki:
bir keresinde ben de o pantolonun arkasının yırtılması hadisesiyle karşılaşmışımdır ve sonucunda o gün giydiğim boxer herkese eğlence olmuştur. asıl komik olan 5-10 saniye benim bunu farketmemem olmuştur.
nihayetinde ikinci bir tespit ile kanıtlanmıştır ki o günden sonra nedense komşu sınıfların kızları bile bizim uzun eşek oynunu seyretmeye gelmeleri gözlenmiştir.
"nedir bu kadar merak ettikleri bakın ne kadar kıran kırana kapışmaktayız ki raitinglerimiz artmış" derken farketmedik belki ama bir gün bir fısıldaşmayı yakalamıştım:
-sence ne renk?
-bence o siyah slip!
hababam sınıfından bir replilik;
"öğretmenini uzun eşşek oynayarak bekleyen öğrencinin kanından şüphe ederim"
ağır bir ithamdır ama biz gençliği yıldırabilirmi?
hayır!!
öyle öğle arasında, tenefüste yapılınca falan zevki çıkmaz çok, çünkü zaten sınırlı sayıda boş vaktin vardır ve bu vakti genelde birşeyler ziftlenmek veya top oynamakla harcardık. uzun eşeğin zevki en çok boş derslerde çıkar. yan sınıflar ders yaparken öküz gibi "biizim kööyün iimaamı" diye böğürmekle çıkar, alt sınıfta ders varken atlamadan önce kanguru gibi yerden eşeğe zıpamakla çıkar, hızını alamayıp kafanı duvara vurursan -ki az yaptığım şey değildi- o "güm" sesinin boş koridorlarda yankılanması ile çıkar, sınıftaki kızlar -ki literatürde inek olarak geçerler **- yanda test çözmeye çalışırken phil anselmovari bir öküzlükle "eşek çöktüüü!!!" diye böğürmekle çıkar.
120 kiloluk ingilizce öğretmeninin yıkıcı ekibe habersiz katılması sonucu bel kırığı, boyun fıtığı sonuçlarına yol açabilen eylem. (bkz: test edildi onaylandı)
* glbst'nin 9.sınıftaki kendi gibi manyak arkadaşları, öğle arasında en üst kattaki * sınıflarında uzun eşek oynamaya karar verirler. boy ortalamalarının 1.85, kilo ortalamalarınınsa 85-90 olması nedeniyle çıkan bam güm sesleri malumdur. son atlayacak arkadaş da iyice gerinir gerinir tam o sırada resim hocası bi hışımla kapıyı açıp sınıfa dalar, bağırıp çağırır vs. ** atlayacak son arkadaş-zaten sabıkalıdır önceden- o esnada kapının arkasında kalmıştır. hocanın kapıyı biraz daha ittirmesiyle yakalanabilir. ama kendisi nefes bile almadan hocayı atlatmayı başarmıştır. yaşanan olay hocanın gelmesinden çok, arkadaşın kapı arkasında stresten birkaç kilo vermesiyle izleyenleri gülmekten yerlere yatırmıştır. *
"sınıfta öğretmenini uzun eşşek oynayarak bekleyenlerin kanından şüphe ederim"
hababam sınıfı paşa nurinin unutulmaz replliği.gerçi birçok kere keyifle yaptığımız eylem ama neyse bakalım artık.