alttan alınan derse geç kalındığı için koşar adımlarla gidilip, bir yandan kapıyı usulca tıklatıp~ (bkz: tıklatmak)*hoca=prof.~ "ben gledim sen de çayı koy" manasında kafanızı sanki techno müziğe ritim verir gibi sallamanızdan sonra hocanın size:
- aaaa, sen kaldın mı bu dersten???
diye ezici bir üslupla sizi sizin alt sınıfınızdaki öğrenci kardeşlerinize rezil edip sonra da onların gülme yaptırımına tabi tutup, sonra yapılan yanlışın farkına varılıp toparlamak mahiyetinde:
- yok yani sen benim en sevdiğim öğrencimsin* ondan diyorum üzüldüm şimdi bak kalmış olmana
denmesi ile "hocam beter ettiniz beni", "madem kaşla göz arasında beni sevdiğinizi ve üzüldüğünüzü mana ettiniz hadi beni bu dersten kafadan geçirin" deme yüzsüzlüğünün bile saniye itibariyle düşünüldüğü nadir anların yaşandığı olayların nihayetinde söylenebilcek söz öbeği.
eagle promosyon bir kalem almıştır. kalemin ucunda kırmızı top gibi birşey ve bu topun içinde de kırmızı ışık saçan ampül gibi bişey vardır. canı sıkılan eagle bu kalemi sallayarak milletin ve hocanın dikkatini dağıtmaktadır. bu üzün süre böyle devam ettikten sonra hoca;
+ olm oyuncağını bırakır mısın?
- kalem hocam bu
+ evladım saat sekiz oldu bu saatten sonra oyuncakla oynanmaz
der ve sınıf kopar. eaglenin hali için;
(bkz: diyecek hiçbir şey bulamamak)
(bkz: rezil rüsva olmak)
eagle üniversiteye yeni başlanıştır ve lise gibi her dersin aynı sınıfta işlendiğini sanmaktadır. 3 kız ve eagle derse geç kalmışlardır. hemen sınıfa girerler özür dileyip boş sıraya geçerler. ancak bir sorun vardır tanıdık hiçbir yüze rastlanamamaktadır. yandaki kızlar yanlış geldik deyince eagle renkten renge girerler. hoca defterleri çıkarın arkadaşlar not yazdırcam deyince eagle kadere boyun eğer ve defteri çıkartır o sırada bizim gruptan biri el kaldırır ve;
kız: hocam biz yanlış geldik galiba
hoca: 1. sınıfsınız değil mi? (bkz: çöm olmak)
kız: evet hocam çıkabilir miyiz?
hoca: ehh bir dahakine dikkatki olun der
lise 2 de yaşadığım bir dumur buna en klas en canti örnektir.
fizik dersindeyiz ( despot bir hoca olan necla hoca'nın dersi)şişman ve sevimli arkadaşım ayhan, Sıra arkadaşım bahadırın yokluğundan istifade yanıma gelip duvar kenarına geçiyor. önümüzde de necati göksele ayhanın aleyhinde birkaç cümle kuruyor ve bu sırada fizikcide necati'nin önünde duruyor.
Ayhan bu duruma daha fazla dayanamayıp yırtık dondan fırlar gibi "kes lan necla" diyor. (burada"necla"dan kasıt hafif meşrebiyle ün yapmış arkadaşım necati)olaya ayılıp kıs kıs gülerken necla hocanın içe işleyen bakışlarıyla karşılaşıyorum. olay benden biliniyor. Olan bana oluyor. desen ki şimdi "hocam ayhan dedi." ayıp olur lan.
Herkes biyoloji bölümünü bilir. Erkekler açısından cennet olan bölümdür zira kız oranı erkeklerin 3-4 yer yer 5 katı olabilir.
Günlerden birgün biyoloji bölümünde okuyan az sayıda erkekten olan 2 genç derste arka sıralardan birilerine konuşlanmışlar muhabbet etmektedirler. hoca 1 uyarır, 2 uyarır, 3 uyarır en sonunda patlar. Ancak sakin sakin:
- Siz ikiniz kalkın ayağa.
+ Ya hocam noldu, biz bişi yapmadık.
- Kalkın diyorsam kalkın ayağa.
Çaresiz kalan çocuklar ayağa kalkar.
- Şimdi oturun.
+ ????!!?!
Ama hoca söylemiştir bi kere, henüz 1. sınıftadırlar demek ki burda işler böyle yürüyor diye düşünmüş çaresiz oturmuşlardır yerlerine. O sırada hoca:
- Rahatladınız mı şimdi??
O sırada sınıftan bi kahkaha kopar.. Gülmeyenler ise bi dünya kızın arasında .öt olmuş bizim delikanlılardır.
lisede bir matematik yazılısında yaşadığım olay buna iyi bir örnektir.
hoca sıraların arasını açın demişti kopya çekemeyelim diye. neyse efenim açtık biz ama öğretmen masası sıkıştı, hocada sandayeyi masanın üstüne koydu. bir matematik öğretmenine çok komik gelen bu durum bize normal geldi tabi. adamın yüzünden resmen şu okunuyo : ''inanmıyorum öğretmen masasının üstündebir sandalye, ne komik ya?'' bunu farkeden ben aa hocam naptınız ya diye sorar.
ben: aa hocam naptınız ya?
hoca: ehe bende bilerek koydum şimdi dersiniz ulan hoca oraya mı oturcak mına goyiiim falan.
tabi bu falanı kimse duymadı nerdeyse ondan önceki kelimlerde kaldık sınıfçana. ne adamı be...
lisede bir matematik yazılısında yaşadığım olay buna iyi bir örnektir.
hoca sıraların arasını açın demişti kopya çekemeyelim diye. neyse efenim açtık biz ama öğretmen masası sıkıştı, hocada sandayeyi masanın üstüne koydu. bir matematik öğretmenine çok komik gelen bu durum bize normal geldi tabi. adamın yüzünden resmen şu okunuyo : ''inanmıyorum öğretmen masasının üstünde bir sandalye, ne komik ya?'' bunu farkeden ben aa hocam naptınız ya diye sorar.
ben: aa hocam naptınız ya?
hoca: ehe bende bilerek koydum şimdi dersiniz ulan hoca oraya mı oturcak mına goyiiim falan.
tabi bu falanı kimse duymadı nerdeyse ondan önceki kelimlerde kaldık sınıfçana. ne adamı be...
Bilgisayar dersinde, yanımda oturan Erkan isimli kahramanımız bir elini çenesine dayamış ve gözleri açık bi şekilde uyurken, hocanın cümlesini bitirdikten sonra öyle değilmi erkan diye kendisine seslenmesiyle irkilmesi ve Ayşe hocaya, efendim aaabii!.. diye cevap vermesi. Ayşe hoca ise Erkan kalk bi yüzünü yıka gel hadi demişti. Bu da böyle bir anımdır.
lise 2. ergenlik yılları. sapık ve astrolojiye meraklı bir hoca. resim dersi 1 olan ve geçmek için hocaya yalakalık yapmaya çalışan ben.
- hocam, koç burcu neyi temsil ediyor ben koç burcuyum da.*
+ seks! koç burcu seksi temsil ediyor kızım, çok ateşli ve seksi bir burçtur ayrıca.
- hııı..
sınıf: şok.
lisenin ilk günü düşmem dışında bu kadar rezil olduğumu hatırlamam sözlük!
