sınıf üzerinde otoritesi kalmamış ve ipleri sınıfın en arkasında oturan ''çıkışa gel'' öğrencilerinin eline geçirmiş öğretmendir. en önde oturan sessiz ve düzenli not tutan kızdan bile daha kötüdür sınıf üzerindeki otoritesi.
Öğrencilerini o minik yavrucuklarını seven hep iyi notlar alsınlar isteyen sevimli bir öğretmendir o. eli öpülesi bir öğretmendir o. baş tacı edilesi bir öğretmendir o. bulalım sevelim o öğretmeni.
kesinlikle milli güvenlik hocası değildir. çünkü onlar sınavda kitaptan bakmanıza izin verir. hatta sınav 10 dakikadan fazla sürerse cevapları kendisi söyler; fakat asla ve asla birbirinize yardım etmenizi istemezler. o zaman kağıdı elinizden alır.
diğer bütün hocaların örnek alması gereken asil kişiliktir.
öğrenci çektiği kopyayı asla unutmaz. anı haline getirir. bahaneyle eğitim yapılmış olur. öğretmenlerin normal yoldan eğitemedikleri haylaz öğrenciler bu sayede öğrenirler.
sınava o kadar yoğunlaşılmıştır ki hocanın kopya çekenleri görmezden geldiğini farketmemiştir er kişi, hoca yaklaşır ve der:
-oğlum kitabın yok mu senin?
-var hocam işte burda buyrun.
-oğlum açıp yazsana!!
-(iç ses) bu şimdi mi söylenir mına goyyim
zira sınavı bitmesine 10 dk kalmıştır o gazla yazmaya başlanır fakat yetişirilemez, herkes 90-100 alırken transformator 35 le yetinir alay konusu olur felan..
o öğretmen benim, sebebide kopyayı yakalayınca bir işlem yapılması gerekir, öğrencilerin de böyle bir işleme maruz kalmasını istemediğimden görmezden gelirim.
dersten geçmeyi kopyaya bağlayan öğrenci modeline bir beden büyük gelmiş öğretmen modelidir.
kitaplar açık olduğu halde düşük alan öğrenciler mevcuttur. neden? çalışmamıştır. amaç sınavı
geçmektir; birşeyler öğrenmek değil..
izin vermesi göz yummak anlamındaysa eli öpülesi öğretmendir. ama bu durumdan eğleniyor, sınıfta kaos yaratılmasını umursamıyor ise bir tuhaf diyebileceğimiz cinstendir. ya o sınıfı çok seviyordur ya da resim-müzik-beden öğretmeni filan olabilir. benim dersim önemsenmiyor ben de diğerlerini sallamam havasında...