ülkemizde son dönemlerde patlak veren adeta moda haline gelen kopya skandallarından sonra en güvenilir kurumlara dahi inancını yitirmenin verdiği rahatsızlığı yaşamakta olan yüz binlerce insan olduğu bilinmekte. kimi insanların son şanslarının da bu gibi acizce bir davranışla ele geçirilmesi ne hak, ne hukuk ne de müslümanlığa sığar.
önce polislik sınavı, sonra kpss, şimdi de ygs. peki nereye kadar sürecek? devletin tüm organlarını ellerinin altına alana dek mi? o kadar kolay değil bu işler. dinine düşkün olduğunu söyleyenler, hatta abartıp ağlayan, zırlayan insanların bu kadar düşmesi, devletin her kademesine el atabilmesi aslında ne kadar aciz bir ülkede yaşadığımızın kanıtıdır.
bu ülkede herkes güllük gülistanlık yaşamıyor hayatı. kimisinin okula giderken cebinde harçlığı olmazken, asgari maaşla çalışan bir babanın da çocuklarının okuması için her şeyi yapması, yeri geldiğinde üzerine kıyafet dahi almaması aslında insanların ne kadar zor durumda olduğunu gösteriyor bize. hiç birimiz yabancı değiliz, mutlaka bir çoğunun oturduğu semtlerde bu tür insanlar vardır hayatla kanlı bıçaklı mücadele eden. peki bu insanların hakkını yiyenler nasıl iflah olacak?
allah için ağladığını iddia edenlerin bu denli dinden yoksun olması, kul hakkının her şeyden üstün olduğunu bilmemesi de ayrı bir ince çizgidir. her şeyin muhakkak hesabı sorulur lakin yine bir çok insan savrulur bir kenara.
onlar her yerde maalesef fatih altaylı nın da dediği gibi. onları her yerde görebilirsiniz maalesef şuan güçlü onlar. istediği platformda at koşturabiliyorlar. bakalım sonumuz ne olacak...