sınavların bir ineği bile yorması

entry40 galeri0
    1.
  1. vize haftası.

    ve yazdan kalma günler yaşanıyor eskilerin pastırma yazı dediği, dışarıda insanlar koşturuyor, uyuyorken, göz açılıyor ve uyumaya devam ediliyor. kitaplara bakınılıyor, geleceğin korkusu, geçmiş kadar ağır içlerde, görmek için bakılıyor, ama sonuçlar bundan sonra ki kısa adımlar için sadece.

    bir kız çocuğu giriyor hayata, ilk defa aşık olmak gibi, iç, içten duyuluyor, yoksa böyle boşuna mı yaşanılıyor, "hem çok üzgünüm, hem çağırıyor hayat" diyor sezen aksu.

    ve insanlar büyüyor, ağlıyor, gülüyor, ağlıyor ve gülüyor. ve doyamıyor, yalan bir nevi önsezi yaratıyor.

    ve "unutkanlar şanslıdır çünkü hatalarının dertlerini çekmezler" diyor birileri, yıllanmış arkadaşlarını arayanlar, yabanı dil kurslarına katılanlar, incik-boncukla uğraşanlar, deli gibi halı sahalara koşturanlar değişen bir şey olmadığını görüyorlar. unutuluyor mu? belki.

    ve çekiçle vurulmuş eli sallamak, acıdan bir şey eksiltmiyor.

    hayat stand-by modunda geçiyor bazen, boşver diyorsun, neyi boşveriyorsun?

    bir suratta hasta bir gülümseme görüyorsun, ama konuşmak da zorundasın, kimse yaralanmasın istiyorsun. sakinleşiyorsun, kafayı yemekten korkarak, biliyorsun aynı insanlar.

    ve her lanet sabah bu bilince uyandıkça boşver diyorsun.
    eskisi gibi kalsın.

    gözlerin iflas ediyor televizyona bakarken;
    ve doğuda memleketin güzelim evlatları ölüyor.
    ve "ya sev, ya terk et" diyor birileri, ve taşını toprağını değil insanını seviyorsun sen ülkenin.

    çok mu büyüdüm bir gece karanlıktan korkup annemin yanına uzanabilmek için, oysa annem bir masal gibi gülümsüyor.

    ve güneş erken batıyor artık. oysa seninle yakar top oynamak vardı bir ormanda. oysa seninle başbaşa olmak vardı, oysa bir balkonda rakı içmek vardı belki. "senin acilen rakı içmen gerek" diyor bir dost.

    ve bir anda aşk yeniden çalıyor bazen. yatağa suratında hiç de hasta olmayan bir gülümsemeyle uzanıyorsun. gözlerin doluyor. ağlamak istemiyorsun ama. unutulmuş yeminleri tutuyorsun, hem tanıdık hem yepyeniyi hızlıca geçip, "kendini yarattı kendinden"in üstünde saatlerce permütasyon hesabı yapıyorsun.

    "ümit edilen olmasa da ümitin kendisi güzel şeydir" diyor orhan gencebay.

    ve dışarı çıkıyorum, ve eve giriyorsun.

    tam ortasındayım.

    nasıl da paylaşıyor, nasıl da sabretmeye mecbur kalıyor, nasıl da birmiş hasretler diyor çok uzaktaki ve çok yakındaki başka bir dost.

    vizeler kaçıyor.

    ve tam varıyorum ki hedefe bir yenisi başlıyor. ve nasıl da mecburmuşuz öğrenmeye.

    haftada kırkiki bira ortalamasıyla oynuyorum. aşk yeniden dinliyor yatağa uzanıyorum.

    ve ben o kadar yorgunum ki bir ineği bile yorgunum.
    *

    edit: işbu başlık vakt-i zamanında "öyle yorgun olmak ki bir ineği bile yorgun olmak" idi.
    37 ...
  2. 2.
  3. (bkz: dostum iyi misin)
    (bkz: geç uzan şöyle)
    (bkz: kendine gelirsin)

    edit; merak ediyorum bu başlık neye çevrilecek? ben evirdim çevirdim bi' şey yapamadım. bekleyip göreceğiz.

    edit 2; işte budur üstat. *

    edit 3; yemin ederim ki dakikalardır bu başlığa bakıyorum. ne ola ki lan bu? çözecem ama yatmazdan önce. ahdettim.

    tanım; bir öğrencinin psikolojisinin ne kadar farklı çalıştığının, sınav haftasındaki durumu. sınavların bünyeye yan etkisi.

    edit 4; çözemedim. hakkınızı helal edin.
    22 ...
  4. 3.
  5. 4.
  6. (bkz: sınavların bir ineği bile yorması)

    sanırım en formata uygun şekli bu.

    yazar arkadaşa için için üzülmemi sağlamış beni öğrencilik günlerime götüren formata mugayır başlığın ortaya çıkmasını sağlayan yorgunluk.
    6 ...
  7. 5.
  8. o kadar çalışıyoruz ki vizeler için; sürekli çalışmaya alışkın olan 'inek öğrenci'ler bile yoruldu, anlamına gelen, fakat yorgunluktan dolayı, mantıklı bir cümle şeklinde anlatılamamış durum.

    yazar burda çok yorgun olduğunu göstermek istemiş, üstüne gitmeyin.

    edüüüt: bu entry, başlık düzeltilmeden önce yazılmıştır, yani;
    'öyle yorgun olmak ki bir ineği bile yorgun olmak' başlığına yazılmıştır.
    10 ...
  9. 6.
  10. - salim abi bizim bi iş vardı, ne oldu ona?
    + remzicim kusura bakma, bu aralar öyle yoğunum ki bir inekten bile daha yoğunum yani o derece!

    (bkz: o kadar yoğun olmak ki bir inekten bile yoğun olmak)
    (bkz: bu da olmadı dimi?)
    5 ...
  11. 7.
  12. -seviyorum ulenn! benim olacaksın sarıkız! kimselere yar etmem seni!!!
    +recai abi sakin ol, kendine gel! çok çalışıyorsun bu aralar, kafayı yemeye başladın...
    - etine de hastayım, sütüne de... ya benimsin ya kara toprağın!!

    (bkz: öyle yorgun olmak ki bir ineğe bile vurgun olmak)
    (bkz: bu geyik sürer böyle)
    (bkz: biri beni durdursun)
    6 ...
  13. 8.
  14. vizeyle şaka olmaz albümünden, slow bir orçun kunek şarkısı.
    tanım: anlatılmak isteneni sadece yazarının bilebileceği kelimeler bütünü.
    2 ...
  15. 9.
  16. öyle yorgun ki bir ineği bile yorgunken yiyebilirim?
    öyle yorgunum ki bir ineği bile gözüm kapalı .....?
    öyle yorgunum olmak ki yok böyle yorgun bir inek?
    öyle yorgun olsam ki inekle bile yoğrulsam?
    7 ...
  17. 10.
  18. o kadar garip bir ifade ki google da bile arattırıldığında bunu mu demek istediniz? yazısı çıkmıyor.
    (bkz: google bile anlam veremedi)
    7 ...
  19. 11.
  20. öyle aklım karışmak ki delikli götümü bile bulamamak. zihnimi sarhoş eden cümle.
    3 ...
  21. 12.
  22. 13.
  23. inek olmayı kabullenmiş bir bünyenin bile isyan noktasına gelme durumu.
    2 ...
  24. 14.
  25. 15.
  26. ilk baktigimda nedense oyle acim ki bir ati bile yiyebilirim.i cagristiran baslik

    ayrica basligi acan kisi icinde (bkz: where are you from?)
    1 ...
  27. 16.
  28. (bkz: çiko bana mı üzülüyon bana mı ağlıyon çiko)

    edit:
    deli saçmasıdır

    büdüt: det öyle başlığı değiştirip şekil yapmayın. deli sıçmasıdır.
    0 ...
  29. 17.
  30. bir cümle saçmalamasıdır. en güzel devrik cümle örneğidir. kafasi guzel entry giren yazar başlığına en iyi yönlendirmedir.

    edit lazımlığı; ''öyle yorgun olmak ki bir ineği bile yorgun olmak'' başlığı adına yapılmış bir yorumdu. * *
    3 ...
  31. 18.
  32. 19.
  33. çözdüm lan. postmodernist bir şiir bu. postmodern olduğu için anlamı ötelemiş şair.

    öyle yorgun olmak
    ki bir ineği bile...
    yorgun olmak.

    (bkz: şair burada ineğe sesleniyor)
    9 ...
  34. 20.
  35. semantik bilimi acisindan inceleyecek olursak efendim bu cumleyi su sekilde aciklayabiliriz: oncelikle 'oyle yorgun olmak ki' ifadesinin cagristirdigi 'oyle acim ki' akla geliyor. 'oyle acim ki bir inegi bile yiyebilirim' cumlesine bir gonderme oldugu cok acik. Bununla beraber 'aclik' durumuna karsilik 'yorgunlugun' kondugu fakat aclikla inek eti arasindaki iliskinin yorgunlukla ne arasinda kurulacagina dair bir belirsizlik yasanmis. Bu durumda da en kolay yol tercih edilip inek oldugu gibi birakilmis.

    (bkz: cozumleme)
    (bkz: neler oluyor bize)
    3 ...
  36. 21.
  37. ilk bakışta saçma bir cümle gibi görünse de aslında çok derin anlamlar barındıran bir feslefi akım cümlesidir.
    2 ...
  38. 22.
  39. anlamsız bir cümledir. tanımı mümkün değildir.

    (bkz: tavuklar çiçek açmış ellerinde poğaça)
    10 ...
  40. 23.
  41. öyle yorgun olsam ki, bir daha yorulmasam..
    her şey bir inek olsa, sağılarak uyansam..
    10 ...
  42. 24.
  43. "öyle yorgun olmak ki bir ineği bile yorgun olmak"

    kurulmaya çalışılan cümle: öyle yorgun olmak ki bineği bile yorgun olmak
    yan faktör: yorgunluk
    yanlış cümle kurulumundaki ana faktör: yorgunluk
    asli cümle ile ifade edilmeye çalışılan: bineğine sirayet ettirecek kadar yorgun olma durumu

    bzzzttt bzzttt system failure

    edit: kişisel yorum. söylememe gerek var mı bilmiyorum, gene ne olur ne olmaz.
    0 ...
  44. 25.
  45. öyle yorgun olmak ki bir ineği bile sağamamak.
    entry başlığı tanımlamalıdır editi: yorgunluğun vermiş olduğu zihinsel dalgınlıkla sarfedilmiş olduğu düşünülen cümlemsi.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük