dersin ciddiye alınması ya da alınmaması gibi bir kıstas yoktur. öğrencinin şahsi gevşekliğine kalmış birşeydir ama tecrübelere dayanarak söylenebilir ki kimi kişilerde öğrenmeyi kolaylaştırıcı/hızlandırıcı etkisi vardır. (bkz: döt korkusu)
uludağ üniversitesi işletme bölümü öğrencisi ise normal karşılanacak, hatta birkaç gün önce çalışan birisi görüldüğü takdirde ayıplanacaktır.*
verimli bir çalışma için uygun arkadaşlar seçilmeli, geceyarılarına kadar bilimum spor programları izlenmeli, sözlüklerde şukela yaparak kahkalarla moraller yükseltilmeli, gerekli kıvama gelene kadar bu gibi işlemler yapılmalıdır.
konularda anlamadığı yer olmayan bu nedenlede sadece sınavda hatırlamak zorunda olan kişilerin yapması doğal ancak bi boktan haberi olmayan kişilerin yapmasında kötü sonuçlar doğuran çalısma biçimi
aslında gayet mantıklı bir çalışma yöntemidir *, çalışılanların zihinde taze ve sıcak olusundan kaynaklanmaktadır * fakat bazen kotu sonuclar dogurabilir *
öğrencilerin hemen hemen hepsi olmasa bile her 10 öğrenciden yaklaşık olarak 7'sinin olaya maruz kaldığı, trajikomik durum, öyledir ki; çalışılmaz, çalışılmaz, son geceye değil güne kadar gelinir, bilgisayar'da olup olmadık yerlere takılırsınız, o anda bir ''azma'' gelir insana, nedense şeytan her türlü dürteler, bit türlü ders çalışmak istemezsiniz, ''nasıl olsa kolay ders, çalışırım yarım saat, kafamda sağlam olur, çakarım kahveyi, bana mısın demez mına godumun sınavı'' denir, televizyon'a dalınır, akabinde saat 00.00'ı gösterdiğinde, şööle bir yan odaya geçilir, kitabın ve de derste ''sınav zamanı işime yaracak inşallah'' diye düşünülürekten alınmış notlara hafif hafif bakılma moduna geçilir, kalemle oynanır, akabinde odanın her yanı gezilir, ya yerde sürünülür, ya da yatakta, yatar vaziyette, uykuyla karışık bir modda, muhtemelen 30 sayfanın üstündeki kitap ya da defter materyalleri okunmaya çalışılır, birinci okuma ıkına ıkına geçilir, ikinci okuma ise bir nevi yalancı tekrar modundadır, ama ''zaten biliyorum buraları, sordu mu çatır çatır cevaplarım'' modunda geçer bu okuma, üstünden bi beş dakika daha geçer, bir bakmışsınız saat, gecenin ufaktan ufaktan tan vaktine doğru kayıyor, yanınızdaki kupa'nın dibi şeker-kahve karışımından dolayı sertleşmiş ve de kupanın dibini kaplamıştır, sonradan das ''şurdaki kanepeye kıvrılıvereyim, yarın erken kalkar biraz da sabah bakarım'' moduna geçip nasıl uyuduğunuzu anlamadan takriben 3 saat içinde sabah yaparsınız, cep telefonunun bitmek bilmeyen ertelemeleri sonucunda, sınavın başlamasına yaklaşık bir saat kaldığının farkına varınca da, kendinizi nasıl evden attığınızı bilmeden, otobüse biner, bol bol küfür eşliğinde, yarı kapalı, yarı açık gözünüzle otobüste, sıkış tepiş, notları son bir defa fözden geçirmeye çalışırken, bir bakarsınız fakültenin kapısından girmiş, merdivenleri teker teker çıkmaktasınız, midenizin'' bana yicek bi şeyler ver lan allahsız'' nidaları arasında, oturmak için yer aramaya koyulursunuz ama çok geçtir, millet psikopat gibi türlü türlü manzaralı, kopya görünümlü yerleri kapmıştır, siz de kolçaklıya konup, ''allah'ım inşallah kolay sorar'' lar içinde boğulup, kıl bir yard. doç.'un gelmesiyle kıllanma moduna geçersiniz:
-vay orsbu çocuu, zikti yine anamızı, sınav bi bitsin, sopalamazsam bi lavuğu!
-ulen var ya akşam benim yanımda mıydı la bu horoz kılıklı ibibik, hep bakmadığım yerlerden sormuş, ananııı satıyım bi de madde istiyo lan..
-ohh koydu çocuğu walla, 3 soru sormuş labunya, sallasam kaç alırım acaba..
-bunu satırla kessem, yok yok dişlerini söksem, ya da tırnaklarından koparıp, çükünü farelere kemirtsem kaç yıl yerim acaba???'' diye komplo teorileri kafanıza girip çıkar, girip çıkar.. sınav sonunda, ineklerin'' ya çok zordu ama ben yapamadım ki orasını'' geyiğini dinlemeden kendinizi eve atma yolunu tutarsınız..
tipik türk öğrenci milletinin özelliğidir.aslında bir hafta önceden başlar bu akşam çalışıcam demeye lakin hiç bir zaman uygulamaya dökemez,hep başka bir iş bulunur yapacak ve sonuçta çalışma işi son geceye kalır.
şimdi yatayım, sabah erkenden kalkıp çalışırım diyen öğrenciden daha asil olan öğrencidir. en azından kendini kandırmıyordur, çalışıyordur. ya da çalışmaya çalışıyordur; ama o kötüdür..
öğrencilerin hemen hepsinin yaptığı çalı$ma türüdür. ben de kendimi bildim bileli bu taktiği uyguluyorum gayet güzel. hele bide doğarken oranıza buranıza bal sürülmü$se hiç bir sorun yok.