aile baskısıdır. sınavda gayet sıçılmıştır ancak kapıdaki anne, babanın "neden erken çıktın, yapamadın mı yoksa, ah olmadı demi ..." vs sorularına maruz kalmamak içindir.
belki sağdan soldan, kenardan köşeden, önen arkadan birinin kağıdını görürüm ben de nasiplenirim mantalitesinde olan öğrencidir. ancak genelde yerinin değiştirilmesiyle son bulur bu çabaları. **
son ana kadar kopya çekme fırsatı arayan öğrencidir. sınavdan herhangi bir beklentisi kalmamıştır, ama yanında oturan kişiden bir kopya çekme şansı doğarsa onu kaçırmak istemeyecektir.
ama birçok sebebi de olabilir bu öğrencinin. vicdanını rahatlatmak için son ana kadar bekliyor da olabilir. yazacağını yazmıştır ama sonradan aklına bir fikir gelme ihtimalini düşünerek son ana kadar bekler. böylece sınavdan sonra "keşke erken çıkmasaydım" dememiş olur.
çok çalışkan da olabilir öğrenci. bu tip öğrenci sınavda ikinci, hatta üçüncü kağıdı ister. yarım saat ek süre verseniz yine sonuna kadar kullanır bu öğrenci.
algısı zayıf, yazması zayıf, kendisi gıcık bir tiptir. hele yazmadan bekliyorsa, kesin bekleyenlere bir gıcığı vardır, ya da onların dikkatini çekmeye çalışıyordur.
ama şu da bir gerçektir ki, bazan işe yarar.
Ortaokulda erken çıktığım ve yüksek beklediğim halde düşük bi not aldığım bi sınav sonucunda öğrendiğim "hoca sona kalanlara 4-5 sorunun cevabını söylemiş" cümlesinden sonra girdiğim her sınavda mütemadiyen beklediğim ve hazırlıktaki geyik bi dersin öğretmeni dışında kimseden benzer bi yaklaşımın gelmediği durumdur.Son ana kadar beklersin çünkü bilen arkadaş kendi kağıdını bitirmeden kopya vermez.Son ana kadar beklersin çünkü sıranın altında kitap vardır açmak için uygun bi an kollarsın.Son ana kadar beklersin çünkü karambolde birnin elinden kağıdını alıp kendi ismini yazmaya kadar gidebilecek bi olay örgüsünün katalizörü olma ihtimalin vardır * Ehliyet sınavında bile sonuna kadar beklemiştim artık uykum gelmişti zira o sınavda 25 dk'da 3 bölüm bitmiş kalan zaman diliminde yan sıradaki sarışını kesmekle ilgilenmiştim...
eğer hocaya gıcıksa, sırf hocanın vaktinden çalmak için bekleyen öğrencidir.
başıma buna benzer bişey gelmişti. maliyet muhasebesi vizesiydi, soru kağıtları dağıtıldı, bendeki de şans ya kağıtlar yetmedi ve koca sınıfta bi ben soru kağıdımı alamadım. millet soruları çözüyo ben mal mal etrafıma bakınıyorum. yaklaşık 20 dk sonra* biri sınav kağıdının fotokopisini çektirip geldi ve önüme koydu kağıdı. bu da demek oluyordu ki ben herkesten 20 dk sonra kağıdımı verecektim. 3-5 bişeyler salladım ve sınavım bitti. sonra pis planımı kurdum ve beklemeye başladım. 5-10 dk sonra herkes sınavını bitirip çıktı ve hocayla başbaşa kaldık.
hemen hocamızı da tanıtayım. 60 küsür yaşında emekli mali müşavir bi bayan . dersi ilkokul geleneklerine göre işler. *** dersteki despot tavırlarıyla anamızı ağlatır. devamsızlığa müthiş takar. *, ve tabi ki sınavları çok zor olur. *. bu sebepler kendisinden nefret etmem için yeterli sanırım.
..hocayla başbaşa kaldık. arada bi hocaya bakıyorum, hoca meymenetsiz suratıyla "ver artık şu kağıdını" bakışları atıyor, ben zevkten ölüyorum. hoca "çattık ya, işim gücüm var" bakışları atıyor ben daha bi zevke geliyorum.
ben tadı aldım ya artık kağıtla ilgilenmeyi falan bırakıp başımı kaldırdım ve sadece hocaya bakmaya başladım. elimdeki kalemle oynarken bi yandan da hocaya pis pis bakışlar atıyorum. o bana bakıyor ben ona. hoca inadına yaptığımı anlıyor, bakışlarıyla küfür etmeye başlıyor, orgazm oluyorum.* "artık orgazm da oldum çıksam mı lan? ben de sıkılmaya başladım" diyorum içimden. ama sonra hocanın küplere binmiş suratını görüp vazgeçiyorum.
ve sonra her güzel şey gibi bunun da sonu geliyor. hoca "süren doldu,getir artık kağıdını" diyor. saatime bakıyorum gerçekten dolduğunu görüyorum. * ağır hareketlerle kalemimi kağıdımı bilmem neyimi toparlayıp sınav kağıdını hocaya teslim ediyorum üstüne bi de ibne gülüşü ekliyorum. hocadan tüm intikamımı almış olmanın verdiği hazla sınıfı terk ediyorum. dışarda arkadaşların " naptınız olum içerde o karıyla onca vakit?" sorusunu zevkle cevaplıyorum.
