asistan her on dakikada bir kalan dakikayı söylüyordu lakin söylemez olaydı. şöyle ki
-thirty minutes left, 30 dakika kaldı, left, kaldı.
çeviri yapıyor bide pezevenk
üstüne üstlük o on dakikalık aralarda fırsat buldukça yine konuşuyordu. la arkadaş soruyu zaten anlamıyorum bide bu kadın ikide bir saçma sapan laflar ediyor sinir oldum lan. hocam rahatsız oluyoruz dedik tamam dedi 2-3 dakika sustu sonra yine konuşmaya başladı. lan karı bi sus aq dedim içimden lakin neye fayda. o kadın yüzünden dersten kaldım.
hocaların,yanlarında asistan kaldığı üstün insanlardır.sanki sınavı hoca değil onlar yapıyor.hatta hoca öğrencileri düşünür asistanı göndermek ister,fakat bu asistanlar şiddetle güya hocaya yardım etmek isterler.sebebi kendi yaşadıkları okul hayatlarındandır.çünkü kafalarını kitaptan kaldırmadıkları için, kitabın yüzüne bakmayan öğrencilerin geçmelerini istemezler.öğrencilere göz açtırmazlar.
soru sorarsın. bu soru hakkında bilgim yok demez mi ; insanı zıvanadan çıkarır. senin asistanlığına diye başlayıp , cümleyi bitirmeden kafa göz girilesi insandır.
hele bayansa o bizim asistan olarak nitelendirdiğimiz yüce şahsiyet; bu saydıklarımıza kraliçe elizabethi de eklemek zorunda kalabiliriz.
ulan o topuklu ayakkabılar yok mu.. sınav esnasında yürürler havalı havalı. saçından tutup evire çevire döveceksin görecek tak tuktak tuk yürümeyi. gerçi o tak tuklar ayakkabının topuk yapısına göre incelir veya kalınlaşır.
efendim bu asistan eğer sizden bir sene önce okula girmiş ve sizden önce okulu bitirip üstüne asistan olup onun üstüne girdiğiniz sınavlarda gözetmen de olmuşsa ister istemez sınavlarda bulunmasından rahatsızlık duyacağınız asistandır. fakat kopya olayları daha rahat olduğundan bu rahatsızlık fazla uzun sürmez.
yanlarında kalem getirmeyip siz sınavın sokunu üstünüzden atmaya çalışırken yanınıza gelip kaleminizi kullanabilir miyim diye soran, insanı sinir eden, insan türleridir.*
daha dün enseye şaplak vaziyetteyken, sınavda ciddi görev adamı triplerine giren asistandır. 'valla bilemem, saat 12de toplarım kağıtlar' gibi cümleler kurup sabrınızı sınar..
sınavda kagıdının bitip asistandan kağıt istediğinde üstelik zamanın da cok daralmısken 5 adımlık mesafeye 2 dakkada ulşasabilen asistan tipidir sinir olunası değil bogazlanasıdır.
başarılı asistanların bazıları bu kategoriye girer. çünkü başarılıdırlar, önleri açıkıtr, daha yapacak bir çok şeyleri vardır ve kendilerini kanıtlamalıdırlar. gelebilecekleri son noktaya gelmiş olan profesörlerin; son derece rahat davrandıklarını, kolay iletişim kurduğunu, fazla takıntılı olmadıklarını da göz önüne alırsak bu önerme doğrulanır.
eski sınıf* arkadaşınız asistan olup sınavda başınızda geyik çevirmeye başlayınca daha bir tatlanan hadisedir. diğer asistanları söylemiyorum bile, başınıza dikelip sınav kağıdınızı okumaya başlar, hatta müdahale edeni bile vardır. *
öğrencinin her sınavda karşılaşma olasığı bulunan asistan türüdür, sınav stresine ek olarak ayrı bir stres faktörü olabilirler. bugün ciddi anlamda muzdarip olduğum bir hadiseyi yaşamama sebebiyet veren asistandır. şahsiyet kaç defadır sınava gözetmen olarak girmektedir ama, sanki koca sınıfta duracak yer yokmuş gibi illaki başımda beklemektedir. her sınavda sınıfın çeşitli yerlerine konuşlanmama rağmen, büyük bir inatla nerde oturursam orda beklemekte, hatta daha da ileri gidip sınav boyunca kağıdımı okumaktadır. ****