boku yediniz demektir sanıldığı gibi kolay olacak cevaplara kitaptan defterden bakacağım gibi sanrılara kapılınmaması gerekir çünkü hiç bir sorunun cevabı kitap da yoktur olmadığı gibi kitapta yazılı olanların yanındanda geçmez hoca aklı sıra kafa buluyordur bakın ben sordummu böyle soru sorarım diye.
bu lafı duyduktan sonra öğrencinin rahatlaması değil daha çok gerilmesi gereken bilgidir, öğretmenin ağzından çıkar. çünkü kitaba bakmak bir şey ifade etmeyecektir, yoksa böyle bir hürriyet verilmez.
ingilizce olan bir felsefe sınavında laf söylenirse "hocam sözlük* kullanıyorum o serbestti." demek planlanarak sınav boyunca ipod'dan internete girerek wikipedia'dan ve ekşi-uludağ sözlüklerden yararlanma sonucu sorulan soruların büyük kısmının doğru cevaplanmasına yol açmış güzel olay. *
iktisat dersinde uygulanan yöntemdir. sevgili profumuz kitabı kendi yazdığı için kitapları açmayı serbest bırakmıştı. gayet te güzel bulmuştum neyin nerde olduğunu.
verilen eğitimin ezberci olmadığını gösterir. verilen eğitimin; aslında balığı vermek yerine, balığı tutma yollarının öğretilmesi amacı taşıdığını anlatır. en mantıklısıdır.
yabancı dil sınıflarında yeni sözcükleri öğrencinin kendi kendine öğrenebilmesi için zaman zaman başvuruşan bir çalışma. sınav tedirginliğindeki kopya çeken öğrencinin çektiği o kopyayı öğrenmesi ve hiç unutmaması psikolojisinden yararlanılmaya çalışılmaktadır.bize ingilizce öğretmenimiz quizlerde kelime anlamlarını yazmamız için hem kitap hem de sözlükten yararlanmamıza izin verirdi.buna rağmen barajın altında almayı başarabilen angutlar olmasa o sınıfa sınıf denmezdi zaten o ayrı.
akışkanlar mekaniği dersi buna çok güzel bir örnektir. o kadar formül ezberlenemeyeceği için birçok hoca kitap açılmasına izin verir ama sanıldığının aksine dersi bilmiyorsan o kitabın hiçbir faydası dokunmaz insana.
geçen gün başıma gelen olaydır. hoca; vizeyi kitap açık yapacağını söyleyince bütün sınıf bundan korkmuştur.çümkü bunu diyebilen bir hoca vizeyi haddinden fazla kasabilir.
fakat vizede sorduğu soru; kitaptaki çözümlü örneğin ta kendisidir. lakin yine de yapamayanlar çıkmıştır.
hiç şaşmaz hocanın sizi ters köşe yaptığının göstergesidir, kesinlikle iyi bi şey değildir. o sınavda kitap karıştırmak sadece ve sadece vakit kaybıdır, kaldırıp kitabı çöpe atın bari de vakitten kazanın. yani özet veriyorum; bu işte bir ibnelik var.
lisedeyken bizde böyle bişey yoktu, babam bu şekilde yaptığını söylemişti üniversitede bazı sınavları. vaay demiştim keşke bizde de öyle olsa. bu sene fizik quizlerini aynı şekilde kitap açık yapıyorlar ve hiçbişey değişmiyor. hatta bildiğiniz şeyleri "du lan doğru mu acaba?" diye kontrol edeyim derken kitaptan zaman kaybediyorsunuz.