Hiçbir soruyu yapamadığını ve burnunun aktığı hissettiğin an en kötü şeydir.Sorulara bakarsın ne biçim sorular abi ya dersin bi şekilde işaretlersin ama hepsini hiçbir sorudan emin değilsindir ve bu duygu içindeyken soru kağıdının üstüne bişeyler damladığını hissedersin noluyo ya derken aa olamaz burnum dersin elini cebine atarsın ama selpakcığın yoktur ve o çaresizlik içinde yaparsın bütün soruları..(bkz: böyle bir yazılıdan en fazla 48 alınabilinirdi zaten)
süleyman seyfi ogun un sınavında olmaktır. once bi süre kağıda bakakalırsın, şaka olmadığına inandıktan sonra acaba bu duyguları tek ben mi yaşıyorum diye etrafına bakarsın, yalnız değilsindir. herkes aynı sen gibi dehşet bi ifadeyle etrafına bakınmaktadır. bir grup insan sallayayım belki kağıdı okumuyordur mantığıyla birşeyler saçmalamaktadır. sonra asistan bitiren çıkabilir der.. sınıfın %80iyle aynı anda boş kağıdı hocanın önüne bırakırsın. içinden o kağıda ne küfürler yazasın gelmiştir ama yazamamışsındır. bundan daha kötü bi sınav olamaz..
üzerinize birinin kusması. 2006 öss de gerçekleşmiş bir olaydır. koca kafalı biri bütün içini önündeki çocuğun sırtına çıkardı. salak çocuk eğil yere kus. ne istiyorsun çocuğun geleceğinden.
ayrıca sizi dışarda bekleyen velinizin başına bir şey gelmesi. (bkz: sınav)
grip olmak. bronşlarınız artık nefes almanıza izin vermeyecek kadar dolu olmasına rağmen ortamın sessizliğini bozacağınızı bildiğiniz için burnunuzu çekemessiniz.
oturumlu sınavlar için ( öss sbs falan ) önünde oturan kişinin, senin kapağı açık olan su şişene çarpıp sınav kağıdını b*k etmesi. akabinde o malzemelerin kullanılamaz olması. bi sınavda çaprazımdaki kızın başına geldi. daha sonra kızda suyu alıp diğerinin kağıtlarını ıslattı.
-dangalak bir asistanın başınıza gelip kağınıdınızn niye boş olduğunu sorup dalga geçmesi.
-paçanıza saklağınızın kopyanın tam kağıdınızı teslim ederken hocanın önünde düşmesi.
sınav anında sınava girerken alınan yoklamada adınızın olmaması. o dersi seçmiş gözükmemeniz ve bir dönem boşu boşuna derse girdiğinizi anlamak. son beş dakikada bütün üst mercilerin kapısını çalıp "durumu düzeltemez miyiz?" diye yalvarmak. hepsinin de yüzünde "salaksın sen" ifadesini görmek.
eğer sırayı döşediysen , arkadaşlarla düzenli plan yaptıysan yada sınıfın en ineğinin yanına arkasına kıyısına köşesine oturmuşsan ; hocanın yerini değiştirmesi.