eğer sırayı döşediysen , arkadaşlarla düzenli plan yaptıysan yada sınıfın en ineğinin yanına arkasına kıyısına köşesine oturmuşsan ; hocanın yerini değiştirmesi.
oturumlu sınavlar için ( öss sbs falan ) önünde oturan kişinin, senin kapağı açık olan su şişene çarpıp sınav kağıdını b*k etmesi. akabinde o malzemelerin kullanılamaz olması. bi sınavda çaprazımdaki kızın başına geldi. daha sonra kızda suyu alıp diğerinin kağıtlarını ıslattı.
Hiçbir soruyu yapamadığını ve burnunun aktığı hissettiğin an en kötü şeydir.Sorulara bakarsın ne biçim sorular abi ya dersin bi şekilde işaretlersin ama hepsini hiçbir sorudan emin değilsindir ve bu duygu içindeyken soru kağıdının üstüne bişeyler damladığını hissedersin noluyo ya derken aa olamaz burnum dersin elini cebine atarsın ama selpakcığın yoktur ve o çaresizlik içinde yaparsın bütün soruları..(bkz: böyle bir yazılıdan en fazla 48 alınabilinirdi zaten)
sene 2002, yer kütahya dumlupınar üniversitesi, iktisadi ve idari bilimler fakültesi ( merkez kampüs ) , amfi 2'de vizeye giriyoruz, maliyet muhasebesi dersi ve hocası uyuzun teki sınav mavi tükenmez kalem ile yapılıyor. kurşun kalem , silgi, daksil kullanmak yasak...keshberfo o zamanlar daha 20 yaşında, toy, günahsız bir ege bebesi...sınavın stresi yüzünden başlıyor kalemin arkasını kemirmeye...kurşun kalem mi sandın evladım sen bunu diyen de yok kendisine...o tükenmez kalemin dip kısmına minicik bir çukurcuk yapan, onu üreten fabrikadaki tasarımcının kullandığı bilgisayara tüküreyim...o küçük, minik, sevimli çukurcuğa vakum yaparak dilini o saçma şeye sıkıştırıp sıkıştırıp çekerken sorunun cevabına fena halde dalan ama hiç bir halt yazamayan keshberfo, 1-2 dakika sonra ağzına dolan mürekkep ile kendine gelmiştir...kalemin kıçına o kadar vakum yaparsan, içindeki mürekkep basınçtan etkilenir seni geri zekalı....ağzının için leş gibi mavi mürekkep dolan bu 20 yaşındaki salak herif...sınav görevlilisine tek kelime bile edemeden amfiden çıkıp koşa koşa wc ye gitmiştir, bu arada mürekkebin tadı iğrençmiş arkadaşlar...ağzını yıkasa bile, dişler, dil vs her yer bildiğin boyandı...resmen gora'daki anarşalı rendroy gibi oldum şerefsizim...bir yandan da kusmamak için kendimi zor tutuyorum, gerçekten mürekkep tadı iğrenç bir maddeymiş...neyse, wc de işimi bitirdikten sonra amfiye döndüm mal gibi...eee haliyle almadılar beni sınava...ulan diyorum bakın sayın araştırma görevlisi kardeşim kalem patladı...ağzım yüzüm mürekkep oldu...yok arkadaş adamlar almadı sınava geri...( haklılar bu arada, o yaşta düşünemiyor insan )....uzun lafın kısası, vizeden 10 mu ne almıştım, o sene kaldım ben bu dersen, sonraki sene de kaldım, üçüncü alışımda hoca değişti...yeni gelen hocayla da kanka olup bir şekilde CC ile geçmeyi başarmıştım....
kıssadan hisse, siz siz olun, tükenmez kalemi emmeyin la...