- bir öğrenci sesli sesli ders anlatır (vicdanları rahatlatmak içindir bu)
- diğerleri de geyik yapar (king veya batak oynar)
- sevgilisi olanlar bir kenarda şiir yazmaya çalışır...
- ders kitapları melul ve mağrur bir şekilde masanın üzerinde nadasa bırakılır.
aslında kımsenın ders calişmak ıstemedıgınden dolayı bu durum ortaya cıkmaktadır.ortamdam bırısı ben fazla dayanamıyorum demesı ıle herkesın aynı duguyu paylaştıgı ve batak masasında bıten olaydır
bütün saplar veya bütün kızlar ya da komple bütün canlar toplaşılır, azimkarane bir tavırla notlar, çalışma öncesi diyaloglar ve bilumum sınav psikolojisinin öngördüğü vakalar vuku bulur önce. "hiç baktın mı, yine dökülcez,yok ya bu sefer geçeriz" vs telkinlerle avutulmaya çalışılır bünyeler karşılıklı. zaten bu ön çalışma evresi toplam çalışma sürecinin yaklaşık %60 ını kapsar. neyse gubidik muhabbetler, selocanların son aşk meşk gelişmeleri, hocaya b.k atmalar derken çalışma fazına geçilir sınava az bir zaman kala.
"-büzgecan şurası nası olcak ya ben anlamadım
*aa bilmiorum valla biz bunu işledik mi ki?
-bunalgül sen biliyo musun bunu?
*biz bu dersi alıyo muyduk?
-sıkılhan baksana burda ne demek istemiş?
*o ne lan?!!
-berkalp bi baksana buraya ne olucak bu?
*eğitim şart"
vs... diyaloglarla durumun vehameti artar. anlaşılamamış konular anlaşılmış gibi yapılıp, bu tamam, bunu da geç diye diye notların sonuna varılır.sınava 1 saat kala hadi artık gidelim, çok yoruldum,tıkınalım vs serzenişlerle çalışma ortamı terkedilir. bir dahaki sefere beraber çalışmama kararı alınır, ama her sınav öncesi mutlaka buluşulur ve önceden çalışılmış olsa bile konseptin ve konsantrasyonun içine edilir. ***
dünyanın en kolpa grubudur. her final öncesi büyük bir istekle toplanılır ama nafile. bile bile lades. sonucunu biliyorsun ama vicdanını tatmin etmek için maalesef bu gruba katılıyorsun. kaç yıldır öğrenciyim hep toplanılır ama bir türlü derse geçilemez. tecrübe ile sabittir...
edit: bu arada perşembe günü grubu toplayacağız.. ders çalışcaz yaa...*
anlatan kişi için kötü bir durumdur. etraftakiler sürekli soru yağmuruna tutar. sabırla hepsini cevaplamaya çalışırsınız. sınava yakın herkes bir telaş içinde şu neydi bu neydi diye sizi boğmaya başlar. tabi sınavda siz hiç bir halt yapamassınız. çünkü arkadaşlarınız kafada hiç birşey bırakmaz. sınavdan sonra siz kalıp gibi otururken arkadaşlarınız ''varya süpersin hep solediklerin çıktı. erdinmi yahu ''falan der sizde hay kafama....
genelde sınav dışında herşeyin konuşulduğu bir zirve haline gelir. zirvenin en çok konuşulan konusu hatunlara karşı nasıl bir taktik içersinde oynanılmasıdır. genelde 3-5-2 ofansif şekli üzerinde karar birliğine varılır.
universite yillarinin en buyuk yalanidir. en fazla yarim saat konsantre halde ders calisilirsa buyuk basaridir. sonra laf lafi acar. erkek kiz farketmez. fiyasko ile sonuclanir.
üniversite yıllarında küllen yalan olan durumdur. neden mi?
hepberaber bir eve gidilir, kittaplar açılır, notlar çıkarılır (şimdiye kadar her şey yolunda), başlanır çalışılmaya (hakaten çalışacaklar galiba), aradan bir süre geçer birisinin karnı acıkır (ilk çatlak), yemekler hazırlanır ki bu olay günün yarısı demektir. yemek yerken dedikodusu yapılacak hocalar, anlatılacak filmler, arkasından atıp tutulacak arkadaşlar akla düşer ve o çalışma olayı yalan olur. istisnası pek görülmez. (dualar o ilk hevesle okunan bir iki sayfadan soru çıkması yönünde olur)*
bir hevesle çalışmaya başlayan; fakat geyik muhabbetleri ve çeşitli şekillerle saatler ilerledikçe çalışmayı bırakan öğrenci topluluğudur. Güzel eğlenilir; fakat sınavdan yüksek not alma çabaları yalan olur.
sadece birlikte olmak için toplanılan günlerde milletin canı sıkılır, yapacak bişey yoktur falan..
sınav zamanı gelir ve aynı grup bu sefer ders çalışmak için toplanır. bir saat alıştıktan sonra sinirler gevşer ve normalde yapmadıkları, akla gelmeyecek şaklabanlıklar yapılır, biralar içilir, şarkılar söylenir, dans edilir.. sabaha karşı yatılır ve sınavın ilk dakikaları kendi kendine küfür ederek geçirilir.
ama ne demiş büyüklerimiz; (bkz: son pişanlık neye yarar)
- diğer bütün tembellere konuyu anlatması için seçilmiş bir adet inek.
- organizasyona ön ayak olması ve materyal konusunda yardımları için görevlendirilmiş bir adet "ders notlarını nizamlı intizamlı tutan kız"*.
- eğer öğrenciler hadlerini aşıp, dersten başka her halta yönelecekleri takdirde, onları dizginlemesi için orda bulunan, yaşça onlardan biraz büyük ve herkesçe sayılan, öyle herkesle samimi olmayan, bir adet sınıfın ağır abisi/ablası.
- üst sınıflardan bulunmuş bir adet arkadaş, ineğin yeterli olmadığı yerlerde olayı devralması için.
- bu organzizasyona ev sahipliği yapacak müsait bir evin sahibi öğrenci.
- organizasyondaki catering sorununu çözerek, çalışkan(!) öğrencilerin karınlarını doyurabilmeleri için kolları sıvayacak birkaç hamarat sınıf arkadaşı.
bunu sonu genelde cümbüşe, yiyip içip dalga dubaraya çıkar ancak. yine de her sınav öncesi inatla aynı ders çalışma tekniği uygulanır.
Adında sınava çalışılmak için buluşulur ancak işin içeriği farklıdır. Genç ergenler ilk önce teker teker sevgililerden yakınırlar, ardından dini konulara geçilir ve memleket meseleleri de konuşulduktan sonra oturum kapanır tıpkı yuvarlak masa şövalyeleri gibi.
