bir saat sonra tadacağım şeydir.
dün akşam yurtta kaldığım arkadaş ve birkaç kişi daha çalışmak için kütüphaneye gitti.
yaptığımın çok büyük mallık olduğunu bilmeme ve vicdan azabından kıvranmama rağmen, olmadı, çalışmadım.
çokta sikimde diye avutmaya başladım kendimi.
ananı sikeyim matematik.
ne sıkıntı,ne stres.kafasını kaldırır etrafına bakar millet yardırıyordur. biryerleri çıkıyordur.iki soru çözeceğim diye.onun böyle bir kaygısı yoktur.hayat ona güzeldir ta ki bir gün arkadaşları ile gezip eğlendikten sonra eve döndüğünde karşısında sınav sonucunu öğrenen babası ile karşılaşana dek.
evet büyük bir hazdır. zamanında bana da öyle geliyordu ama sonra yavaş yavaş pişmanlığa dönüşüyor. dikkat etmek lazım, tabii ki kopyayla geçilebilecek, abidik gubidik dersler dışında... *
edit: ayrıca allah belasını versin o hazzın, onun yüzünden şimdi burdayım. sınav öncesi daha bir güzel gözüküyor sözlük.
battı balık yan gider psikolojisidir universite icin. sıcarsınız, yamulursunuz, dusuk ortalama ile mezun olursunuz, adam akıllı is bulamazsanız cok yasarsanız bu hazı.
butun hayal gucunu kullanacak olmanın verdigi hazdır. zira tum sorulara bilininden farklı yaklasacak, dolayısıyla cevaplarından herkesten farklı olacaktır. orjinal olmaktan zevk almaktır.
sadece; çalışınca, ders dinlenince veya çalışmaya çalışınca bile aynı noktada olunacak dersler için duyulacak hazdır.
(bkz: türk vergi sistemi)
bu kapsamın dışında kalanlar derslerde çalışılmadığı takdirde duyulacak hissiyat için (bkz: endişe)