izmirli 19 yaşındaki rüya çıralı'dır..doğuştan şeker hastası olan rüya'nın pankreası insülin üretemediği için yaşaması ancak karnından vücuduna bağlı olan insülin pompası sayesinde mümkün olabilmektedir..
işte bu insülin pompası, sınav görevlilerinde kopya paronayasına neden olmuş ve masum kız sınava alınmamıştır..
yani cehaletin ve öküzlüğün bu kadarına ancak ''pes'' denir..söyleyecek tek bir kelime bile bulamıyorum..
gencecik bir insanın 1 senesini heba ediyorsunuz cehaletiniz yüzünden..
Gel o insana insan de birader , insan deli oluyor böyle gözetmenlere . Güya öğretmen halden anlar okumuş insanlar ya .
(bkz: eğitim cehaleti alır eşşeklik baki kalır)
can sağlığının bir sınavdan daha önemsiz olduğunu göstermiştir.
--spoiler--
izmirde doğuştan şeker (diyabet) hastası olan 19 yaşındaki Rüya Çıralı, üniversitede okumasına rağmen, kendisini gibi şeker hastalarına daha iyi bakabilmek için endokrin hemşiresi olma hayaliyle girdiği YGSde mevzuata takıldı. Sınav görevlileri, Rüya Çıralının, yaşamı için sürekli karnında takılı olması gereken insülün pompasıyla sınava giremeyeceğini söyleyerek salondan çıkardı. Karakola gidip şikayetci olan Rüya Çıralı, "Hayalim vardı, onun gerçekleştiremedim. 2 yıl böyle girdim sınava, sadece bir görevlinin gereksiz inadına kurban gittim" dedi.
Bucada oturan Rüya Çıralı, doğumundan kısa süre sonra şeker hastası olduğunun ortaya çıkmasıyla tedavi görmeye, son olarak da ihtiyaç duyduğu anlarda vücudunun insülün alabilmesi için de pompa kullanmaya başladı. Çıralı geçen yıl da aynı şekilde girdiği sınav sonrasında Celal Bayar Üniversitesi Biyoloji Bölümünü kazandı.
HAYALi iÇiN TEKRAR GiRDi
Ancak Rüya Çıralı, kendisi gibi şeker hastalarına daha iyi bakabilmek için endokrin hemşiresi olmanın hayaliyle tekrar YGSye girmek için sınava hazırlandı. Tek başına sınava Bornova merkezdeki Batı Anadolu Çimento ilköğretim Okuluna gitti. Kapıdaki görevlilere sağlık durumunu anlatan ve bu nedenle pompa kullandığını söyleyen Rüya Çıralı, hiç bir sorunla karşılaşmadan sınıfına girdi.
Masasında sınav formunu dolduran Çıralı, bu sırada yanına gelen sınav gözetmenlerine de durumunu anlatarak tekrar izin aldı. Ancak ikinci kez gelen görevlisi H.G., ÖSYM yetkilileriyle görüştüğünü ve bu şekilde sınava giremeyeceğini söyleyerek pompayı çıkarmasını istedi. Ancak pompanın sağlık gerekçesiyle sürekli takılı olması gerektiğini söyleyen ve bunun için de sağlık raporları olduğunu söylemesine rağmen görevliye konuyu anlatamayan Rüya Çıralı, salonu terk etmek zorunda kaldı.
Rüya Çıralı daha sonra yardım istediği babası işçi emeklisi Şenol Çıralı ile birlikte karakola giderek sınav görevlisinden şikayetçi oldu. Şikayet işlemlerin ardından karakol önünde açıklama yapan Rüya Çıralı, "Daha önce iki kez aynı sınava girdim. Geçen yıl da güvenlik önlemleri çok yüksekti ona bile girdim. Bu benim sağlığım için gerekli olan birşey. Ben geçen yıl ÖSYM yetkilileriyle görüştüm bana izin verdiler, bu yıl da onun için gittim. Kapıdaki görevliler de izin verdi ancak içlerinden birisinin tutumu nedeniyle sınava giremedim. Benim hayallerim vardı ama onu gerçekleştiremedim. Bunun hesabının da sorulmasını istiyorum. Bu nedenle de şikayetci oldum. Artık sınava da girmeyeceğim, insan her hayal ettiğini gerçekleştiremiyormuş" dedi.
Rüya Çıralının babası Şenol Çıralı ise, kızı gibi milyonlarca şeker hastası bulunduğunu, yaşananların büyük haksızlık olduğunu, haklarını sonuna kadar arayacaklarını dile getirdi.
--spoiler--
ilk yarım saat tuvalet izni verilmemesi ve sınavdan çıkmak isteyince çıkmaya da izin verilmemesi nedeniyle hem bir yılını kaybetmiş hemde utanç verici bir rezillik yaşamış olan beni hiç şaşırtmamış olaydır.
Bizim memleketin memur tayfası kuralların amacını bir tarafa bırakıp kuralların bizzat kendisini amaç haline getirecek zekaya sahip olduğundan bu tür ahmakane uygulamalarla daha çok karşılaşırız.
bir insanın bir senesinin nasıl acımasız bir şekilde yendiğinin göstergesi...
ulan kızcağız zaten hasta o haliyLe sınava çalışmış, gelmiş nasıl bu kAdar vicdansız olabilirsiniz lan. yardımcı olmanız gereken yerde bir darbe de siz vuruyosunuz nasıl üzdünüz, umutlarını kırdınız düşündünüzmü? beyni ve vicdanı kurallara hapsolmuş şerefsizler asıl hasta olan sizsiniz, hasta olan sizin düşünceleriniz...
"kesinlikle haklıdı bir davranıştır. kardeşim ya o kız mcgvyer gibi insülin pompasını çok tehlikeli bir kopya cihazına çevirirse, ya sınav sorularını çalarsa..."
ya bu kadar psikopatça bakış açısında olanlara tek bir sözüm var: "SiZi KAZAK ABDAL'a HAVALE EDiYORUM."
bu sistemden beklenendir. kızın hiç bir suçu yokken , koskoca bir sene kaybetti belki yine kaybedecek. ama en azından, sınav stresi yüzünden kalp krizi geçirip ölen kız kadar şanssız değil. ne güzel değil mi?!
Organize feto çetesi geçen sene bütün merkezi sistemle yapılan sınav sorularını kalkgidelim yaptığı için, o günden beridir abartılı güvenlik önlemleri alınmaktadır.
O sınavlarda soruları calanlarla ilgili tek kelime kimse bir şey bilmezken, bu kızcağız o din tüccarlarının yüzünden mağdur olmuştur.
Sadece bu kızımız için bir kereligine ayrı sınav açılmalıdır.
Ösym dua etsin, hukuk ülkesinde yaşamıyoruz, eğer bu olay amerikada falan olsaydı, bu kız bütün hayatı boyunca kazanacağı parayı tazminat olarak ösym nin badem biyiklisindan alırdı.
bir diyabetli olarak, insülin pompasıyla olmasa da üniversite sınavını binbir tedirginlikle atlatmış beni şaşırtmış olaydır.
arkadaşımızın girdiği okul konumu itibarıyla çok nezih bir yer olmasa da, gözetmen adını verdiğimiz insansı varlıklar -ki bu olayda pek bir insansı yanlarını göremiyoruz- yıllarca okuyup insan olmayı öğrenirler genelde. Çevrelerinde tip 2 de olsa mutlaka bir diyabetli bulunur ve onun başına gelebilecek şeyleri bilip ona göre davranırlar. insülin pompasını bilmeyebilir fakat bir diyabetliye normalden daha farklı davranılması gerektiğini çünkü onun bir şeye bağlı yaşadığını bilir.
Bu dostumuzun çevresinde diyabetli yokmuş demek ki. insanın onun başına gelse de anlasa diyesi gelmiyor değil açıkçası. Ama yaşayan bilir, biz diyabetliler düşmanımızın başına bile gelmesin ilkesiyle hareket ederiz. Çünkü onun bile bunu haketmediğini biliriz. gözetmene allahından bul, yargı sürecin hoş olmasın demekten başka bir seçeneğe sahip değiliz malesef. yazıklar olsun böyle adamın insanlığına.
1940 model öğretmen anlayışının hala hüküm sürdüğü devlet kademelerinden daha fazlasını beklemek aşırı iyimserlik olur. ben de insülin alan şeker hastası bir öğretmen olarak bu tip insanlardan milletin çektiklerine bizzat şahidim. özürlülerin girdiği yerde girmesi kesinlikle gerekmiyor. çünkü kurumumdaki işim gereği özürlülerin sınav önlemlerini alan bir görevim var. burada hastaların kullandığı cihazlarla ilgili ayrıca bir durum yok. sadece oradaki öğretmenin ve bina görevlisinin işgüzarlığı.
Kapıdaki güvenlik kontrollerinden geçip, sınav salonunda yerini aldığı halde görevliye "Ben üzerimde insülin pompası taşıyorum. Bir sorun olur mu?" diye sorup dikkatleri üzerine çeken, akabinde görevlinin ösym'yi arayıp Üzerinde taşıdığı cihazla sınava girip giremeyeceğini sorup olumsuz yanıt almasıyla sınav salonundan çıkarmak zorunda kaldığı kızdır.
Tamam güzelim hastasın, o cihazla yaşamak zorundasın, seni o sınav salonundan çıkaran adamda da, danıştığı adamlarda da sike sürülecek akıl yok anlıyoruz da zaten sen sınav salonunda yerini almışsın daha ne diye adamlara "Bu cihazla girebilir miyim?" diyorsun? ***
yazıktır. ama kız daha öncesinde ösym'ye falan bildirmemiş mi durumu? öyle yapması gerekirmiş aslında. belki ösym bir şeyler düşünürdü. ancak kapıdan çeviren öküzlerin olduğu bir dünyada ösym den de pek umut beklememek gerek.
sanki mecliste çalışıyor edası ile kendini farklı bir havaya sokmuş bir insanın, hayatının en büyük sınavlarından birini vermek için aylarca emek sarf edip çalışan genç bir öğrenciye yaptığı bir davranıştır.
Üzücü olay. Olayı 2 sene sonra görmüş/duymuş olarak üzüldüm bir hayli. Bugünkü sınavda gözetmenlik yapmış birisi olarak bu tarzda olaylarda gözetmenlerin hiçbir fonksiyonu yok. Bina sorumlusu izin verirse alınabilirmiş. Keşke bu kopya olayları hiç gündeme gelmeseydi, kopya çekilmeseydi de birbirimize daha fazla güvenseydik.