gerginlik yaratmayı seven öğretmendir. Keza gözlerinizin içine bakar hangimizin kopya çekme ihtimali yüksekse onu belirler, turnayı gözünden vurup da onu en ön sıraya oturtur, bu durum da kişinin içine oturur.
bunun bir üst sürümü daha da ilginç. adam sırf kopya çekmeyelim diye bizi konferans salonuna indirmişti. iki kişilik koltuk mesafesiyle oturttu. ne mi oldu? gömleğimin eteğine yazdığım kopyaları çatır çatır çektim.
sınıftan sınav kağıtlarını almak için çıktığında öğrencinin kendi sırasını oturması için gösterdiği sırayla değiştireceğini akıl edemeyen öğretmendir .
sınav saatinde, hoca elinde abuk sabuk bir listeyle ufukta belirir, herkesi o listedeki düzene göre oturtur . 80 kişi için 3 anfi+ 2 sınıf ayarlar ki aralarda da boşluk olsun, hırtlar kopya çekemesin. 3 de başlaması gereken sınav bu zırvalıklar sebebiyle rahat bi 45 dk. sonra başlar. E ne anladık biz bu işten :
- adamım o kopya çeker diye neredeyse uzaya çıkaracağın öğrenci yine kopyasını çekti güzel güzel.
böyle ekşınlara ne gerek var halbuki. ne sen yorul ne onlar.