bir bayansınız ve pek iri yapılı olduğunuz söylenemiyorsa; bir önceki gece sizde kalan tamamı erkek olan arkadaşlarınızın sizi zorla evlerine davet etmesi. önce yemekleri kendi elleriyle yapmaları fakat bulaşığı üç saatlik güreş müsabakasından sonra size yıkatmaları buna ödül olarak da elleriyle size jelibon yedirmeleri, gece saat ikide çiğ köfte imalatına başlanması ardından bol acılı çiğ köftenin yenmesi. Saatin çoktan dört civarına gelmiş olmasına rağmen uyumak isteyip üç dakikada bir yatalım hadi diye sormanız. yatağa girdiğinizde sürekli kafanıza havlu, yastık vb. cisim fırlatılması. yanınızda yerde yatan genconun battaniyenizle beraber sizi yanına çekip bir güzel paketlemesi, sizin de işi inada bindirip burda da uyurum nolcak demeniz. yine aynı genconun hadi canım kafanı kaldır da yastığı koyayım boynun ağrımasın diyip yastığı koyar koymaz bir diğerinin süpersonik hızda yastığı çekmesi, sınav saat on bir civarında olduğundan şehir merkezinde dokuz sularında kalkmak icab eder ve sizin o malum olan ben girmicem sınava sözünü söylemeniz muhtemeldir.
sınav yaklaştıkça olması gerekenin aksine bir rahatlık çöker insanın üstüne ama rahatlığın da bir sonu var tabi. sınav kağıdı önünüze geldiği zaman hiçbir soruyu bilmediğinizi düşünür, panik, pişmanlık, kahır duygularınızı geri alırsınız zamandan.
sınava girecek kişinin hazırlık derecesine göre değişen durumlardır. eğer çok çalışıldıysa ve "ben sınava hazırım" denilebiliyorsa daha fazla heyecan vardır. kalemin ucu biterse ne yaparım?, hangi sorudan başlasam? gibi sorular stresi artırır. yok eğer öğrenci sınava zaten çalışmadıysa gayet rahattır. kafasındaki tek soru, çıkışta ne yapacağıdır.
sınava girilecek sınıfın kapısının önünde tedirgin şekilde beklenmek; sınıf boşaldığı an bir hışım içeri dalıp yer kaparak duvara, sıraya hatta "lan belki gözetmen çakmaz" ümidiyle tahtaya kopyalar yazmak şeklinde örnekleyebileceğimiz genellikle heyecanlı haller.
yine beni sınıyolar lan ,sınana sınana kendini bulamamış bi milletin efradı nasıl olunursa öyle hallerdir,üstelik çoğunlukla istemediğin sadece geçilmesi gereken sınavlara girildiğinden aslında geçsen seni pekte mutlu etmeyeceğinden üstünde güzel bi heyecandan çok lanet olası bi sınava girmenin pis bi stresi vardır
eli doldurma en sık gözlemlenen sınav oncesi hallerdendir efendim.
sınava tercihen 15dk kala eli,ince uclu acık renkli tukenmez bir kalemle küçük yazılarla parmak uçlarından başlayarak bilek ortasına kadar onemli ve gerekli bilgilerle doldurma işlemidir.bunun için kuru bir ele *uzun kollu bir uste ve de keskin gozlere ihtiyacınız vardır.ayrıca eli korumalısınızdır(okula giderken eldiven takılıp ısısı beliri seviyede tutulmalıdır),sınav saatine kadar her işe eli kullanmamalı ve de lavabo ihtiyacınızı karşılamış olmanız gerekmektedir.tum bu koşullar sağlandığı takdirde ele sıgdırabileceğiniz şeyler dogrultusunda sınavınız guzel gecer mutlu huzurlu evinize donersiniz.aksini dusunmemek de gerekir tabi moral bozmaya gerek yoktur.
hızla defter, kitap sayfaları çevrilir, sınıf en iyi bilenine bir şeyler sorulur ne öğremsem kardır denir ama son anda öğrendiğin hiç bi işe yaramaz daha fazla aklın karışır daha fazla stres sahibi olursun.
Hiç dersi sevmeyen, çalışmayan öğrenciler bir şekilde gaza gelir. "Bu sefer iyi bi not alalım be" derler ve sınıfta koşuşurlar. Genel de olur bu, evdeyken hiç sallanmaz, sınav saati geldiğinde tenefüsde hemen koşuşturulmaya başlanır. *
Uyuz bir olay da vardır ki oda aşırı heyecanlanan, ağzı yüzü kızaran sınavdan deli gibi korkan öğrencilerin olmasıdır. Bunlar da esasında en başarılı öğrencilerdir. Hani şu bir şey bilmiyorum diyip de 90 alan öğrencilerdir. O heyecanlanma olayını bilerek mi yapıyorlar, yoksa gerçekten korkuyorlar da, sınavdan gene de iyi not alıyorlar merak konusudur.