okulun hem en hareketli hem de en sessiz zamanlarıdır. sabahlamaktan yüzü kireç tutan, gözlerinin altı mosmor olmuş yığınla zombi çay kuyruğunda ellerinde beyaz beyaz notlarla bekler. siz de o güruhtan olmasaydınız çok güzel filme alınıp bir belgesel yapılabilirdi.
ayrıca, gelmediği zaman çok da iplenmeyen haftadır. sınav zamanı kasarsınız, heyecanlanırsınız ama sonra da "aman be abi geçti gitti işte" dersiniz. daha da kötüsü kendi başınıza gelmeden bir arkadaşınızın kendi sınav haftasını büyüttüğünü düşünürsünüz.
*
lisede iken gırgır şamatanın biraz kesilir gibi olduğu, sınıftaki bazı arkadaşlardan anlaşılmaz bir şekilde yusuf yusuf seslerinin geldiği, bazı öğrencilerin hocalara yalakalıklarının da maksimal düzeye ulaştığı haftadır. çalışkan öğrencilerin en iyi dostlarının bir anda değişkenlik gösterebildiği zamandır. çeşitli diyagloglar yaşanır.
-ceren arkan benim haa!!
-oha hayvan! ne diyosun sen?
-ön de olur? olmaz mı?
-hayvansın rıza !!!
-rıza mehtap'ın bacaklarına bak!
-ayıp oğlum yapma!
-lan sığır bak yoksa kalacan!
-kopya çekmek hiç bu kadar zevkli olmamıştı..