sınav salonunun tam ortasına kusmak.
hatta kusa kusa tuvalete kadar koşmak. yaklaşık elli metre kusma koşusu yapmak.
sonra geri dönüp kusulan yerlere baka baka sınava devam etmek.
arkada nezle olan birinin oturması. Zira başıma gelmiştir, öss sınavında. herifte öyle bir burun var ki, istanbul boğazı gibi, içine çekince çıkan ses insanı insanlığından utandırır. sorulara kendinizi vermek istersiniz, tam odaklanırken o ses girer araya...
uyuyakalmak ve sınavın bitmesine 2 dakika kala uyanmak. Sadece uyuyakalmak kötü iken 2. Kısım birde kendinizi extra kötü hissettirip gelicek notu falan düşünmenizi sağlar.
ishal ağrısı. o an aklınızdaki tek şey şaldır şuldur sıçmak olur. ishal ağrısı ne ulan diye soranlar oluyor. işte bu noktada anlatılmaz yaşanır demek zorundayım. birden gelir böyle derinlerden lıkır lıkır eder. sonra cubul cubul etmeye başlar filan. böyle gider bu.
eğer ki sınav öss sınavı ise sildiğiniz yerde kalan silgi tozlarını üfleyeyim derken ağzınıdan tükürükler tanzikli bi biçimde cevap anahtarına bulaşabilir.
tikinizin olduğunu bildiği halde kopya istemek maksadıyla, arkadaşın sizi arka sıradan gayri ihtiyari dürtmesi. sonra sizin zıplamanız ve en arka sırada olmanız hasebiyle gözetmenlerde bir nane karıştırdığınız fikri uyandırmanız.
Yakalanmak, helede kopya çekmezken, birde tam hocasına. çıkışında insan bir neden arıyor niye böyle oldu ki diyor tam zamanı tam yeri ve yalnış anlaşılma iyi koyuyor yani.