aralarından en toyları bile belediyenin ve karayollarının bütün elemanlarından daha iyi bilirler şehrin trafik yoğunluğunu. öyle zamanda öyle stratejik bir konuma konuşlanırlarki birim zamandaki faydayı maximize ederler mütemadiyen. öyle çakallardır ki 100 metre geriden bilirler kimin alıp almayacağını. çiçek, dondurma, şarj aleti satarlar. bi de tabiki kağıt helva.
Hayatın yükü sırtına binmiş,kimbilir belki de köyünden kopup "daşşı doprağı altın" istanbul'a gelen,akşam eve ekmek götürmek için saatlerce egsoz soluyan,TIE'nün belirlediği açlık sınırı meblağını hayatında hiç birarada görmemiş kesim...