bütün gün evde durmanın yarattığı bir sıkıntı içinde; o yataktan o yatağa uzanmak, televizyonda ne kadar kanal varsa kumandaya parmağı dayayarak zaplamak, buzdolabını boşaltana kadar yemek yemek sıkıntıyı geçirmeyince kendini meşgul etmek için ufaktan temizliğe başlanır ve bu temizlik yorgunluktan uyuyup günü bitirme isteğiyle son bulur.
Vize ve final haftalari yaklasinca ders calismamak icin kendi kendini kandirma yontemlerinden birisidir ama, gecicide olsa iciniz rahat eder cunku etraf duzenlidir.
Nedense bir türlü atamadığımız hayatımızdaki fazlalıklar... ruhsal olarak sarıldığımız kalabalıklar... ve Bunca yığının içinde nefes alamamak; sonrasında karar vermek gerek, temizlik yapmak...
Yüklerden kurtulup hafiflemek gerek. Ne kadar zor olsa da yapmak. Yoksa saklanılanlar gibi eskiyip, sararıp, yıpranmak var işin ucunda. insan bazen bir elbiseyi, bazen bir dostu, bazen de eski bir aşkı omzunda taşımaktan yorulur, yorulmaktan da ziyade boğulur...
Hem de büyük bir temizlik... çünkü artık nefes almak gerek; Dolapları, hayatı, kalpleri, telefondaki gereksiz numaraları, zihni meşgul edip oyalayan ne varsa hepsini atmak. Atılmadığında aralarında boğulmak var... Buna izin vermemeli ! hazanın da kendince coşkusu var. Hep ilkbaharda yaşama sevinciyle dolmaz ya insan ! Yeni için eskileri kaldırıp atmak, Yaşantıya yer açmak gerek... güzel dostluklara, severek giyilecek bir elbiseye, farklı pencereleri göreceğimiz farklı insanlara, olaylara, hepsine kocaman büyük bir yer ayırmak. Ama en çok da sevgiye ve şansa !
benim de konyada başladığım durdurulamaz aktivite, sonunda her şey temiz olmadan yerinize oturamaz hale geliyorsunuz. sonrası ise daha tehlikeli ocd'ye kadar yolu var. yavaşça viledayı yerine bırakın, kendinize içecek bir şeyler koyun ve ayaklarınızı uzatıp televizyon izleyin.
dünyanın en iyi terapisi .. temizlik yaparken kafamdaki düşünceler kaçıyorum çoğu zaman; çoğu zaman ise kafamda dönüp duran düşüncelerin hepsini tek tek çözümlüyorum