gözünü açar açmaz, daha kahvesini almadan, fanatik düşüncelerin yoğunluğu karşısında bunalan yazardır. beyninde, takılan implant ardından insanlarla iletişime geçen ineğin insan ırkını nasıl gördüğünü anlattığı canlanır. ordan there is a man on the moon ezgisine atlar. kahveden yudum alınca diğerleriyle aynı dalga boyuna senkronize olur. geçer gider.