abisi samim ile girdiği diyaloglar yıllar sonra bile akla geldikçe güldüren dizidir.
dikkat çekicidir ki mütevazi bir bütçeyle çekilen sıdıka dizisi kendinden kat kat büyük bütçelerle çekilmiş onlarca diziden daha çok sevilmiş, daha çok bizden olmuştur. tabi bu başarıda oyuncularının kalitesi de büyük etkendir.
s: anne ben nasıl oldum anlatsana.
a: samim doğduktan sonra baban hakkında dedikodu çıktı iktidarsız diye mahallede. seni mahalleliyi susturmak için yaptık biz yavrum.
s: nası yaa. basit bir ispat ürünü müyüm ben şimdi anne... *
"bak sıdıka, bir aşk cinayetinin arefesindeyim. sevgilimi onun sevgilisini ve kendimi, yalnızca sevgilimi, yalnızca kendimi, yahut sadece sevgilimin sevgilisini, sevgilimle onun sevgilisini, kendimle sevgilimi veya kendimle sevgilimin sevgilisini öldürmek üzerine altı ayrı cinayet tasarım var. şimdi gereksiz yere kızkardeş alternatifini de sokmayalım araya. kafam karışacak."
tadı damağımda kalmış olan dizi. beni televizyon başına kilitleyen tek dizi. * okuldan çıkıp eve koştur koştur gelip izlediğim nadir dizilerden biri. keşke tekrar yayınlansa da tekrar kilitlese beni ekrana.
sıdıka, samim'in yarışmaya girmesiyle alay eder ve samim sinirlenir;
-cesedini parçalara bölerim. her organın bir kanalda yayınlanır. kafanla reha muhtar röportaj yapar, dilini ali kırca sunar. ee artık samanyolu televizyonu da ruhuna bir fatiha okur herhalde.