küçükken jenerik müziğini duyduğum an uykusuz bir gece geçirmeme sebep olan program. her hafta izlemeye kalkıp, yarım bırakırdım. kuzenlerimle iddasına girip en çok kim dayanacak diye yarışırdık.
80'lerin sonunda 90'ların başında çocuk olan hemen herkesin belleğinde en az bir tane vahşet izi bırakan program.
bir bölümünde çöplükte bir erkek kafası bulunmuş ve sahibi aranmaktadır tabii sıcağı sıcağına ekibi polise yardımcı olan sosyal sorumluluk taşıyan bir programdır işte bu nedenle bu kesik başı ekranda göstermişlerdi işte böyle bir programdı bu program...
Haluk Bilginer' den sonra Cem Kurdoğlu' nun sunduğu vahşi program. O zamanlar RTÜK mtük olmadığı için programda korkunç olaylar ayrıntılarıyla anlatılırdı. Bir tanesini hiç unutamam :
Bir kadın kocasını öldürür. Ve tabi ortada bir ceset problemi vardır. Kadın ceseti yok etmek için parçalara ayırır. Sonra şüphe çekmemesi için daha da küçük parçalara böler. Çünkü o küçük parçaları kasaba götürüp kıyma yapmak niyetindedir. Böylece ceset ortadan kalkacaktır. Hergün kasaba gidip kıyma yaptırır... bitene kadar. Peki kıymayı ne yapacak ? Kıymayı da lahmacunda kullanıp komşulara dağıtır. Komşularda afiyetle yer lahmacunları.
işte olay aynen böyleydi. Bir de bunun üstüne canlandırmaları, müzikleri, sunucuyu ekleyin. Televizyon tarihimizin en vahşi programı olarak kayıtlara geçmelidir bence.
kimindi, levent kırca 'nın mıydı neydi bi skeci vardı. "kaynar kaynar" diye. bu programla dalga geçerdi. biz de daha cnbc e gençliğine dönüşmeden, ağzımızdan salyalar saçarak izlerdik. vay be.
pisi pisine olen insanlarin olum hikayelerini sicagi sicagina anlatan programdi. travmatikti yahu basbaya. okuldan eve donen cocugun fidye icin kacirilip oldurulmesini konu alan bolumu izleyince okula gidip gelirken ulan beni de kacirip oldururler mi ki diye tirsa tirsa gidip gelirdim.
haluk bilginer'in içinde bulunduğuna pişman olduğunu söylediği tek 'yapım'. sunucusu idi o travmatik ve iğrenç programın. 1993'te show tv'de başlamış ve bir yıl kadar sürmüştür...