geriye dönüp bakınca ülke standartlarının üstünde bir dizi olduğunu tahmin ediyorum.
mehmet aslantuğ, arzum onan, iclal aydın, nihat nikerel, aytaç yörükaslan, sevda ferdağ, füsun kostak, kenan ışık , uğur polat, selçuk yöntem gibi kaliteli oyuncuları barındırmış bünyesinde...
bu diziyi izleyen herkesin ''hiç unutmam'' dediği bir sahne muhakkak vardır. iyi diziydi...
bu dizide ki gazeteci rolunu oynayan mehmet aslantuğ'un ayrica dizide bo$nak bir evlatlik cocugu vardi ki sanirsam o cocugada 6-7 ya$larinda ki kiz cocuklari a$ik olmaktaydi.
ilginc bir diziydi ki hepsi garip garip konu$maktaydilar.
zamanın şartların da iyi harmanlanmış ve bir araya getirilmiş oyuncu kadrosu olan diziydi. hatta şimdilerin mematisi 'gürkan uygun' dizide psikopat bir tetikçiyi ya da suikastçıyı canlandırmıştı. şimdi ki eli silahlı dizilerin ilk habercisi olması sebebiyle ayrıcalıklı yere sahiptir.
o dönemlerin az ama öz dizilerinden biriydi. kurtlar vadisi, deli yürek, kuzey rüzgarı ve benzeri tüm dizilerin prototipidir. işin ilginci orda oynayan bazı oyuncuları bu dizilerde görmek mümkündür. hiç unutmam, filmin başındaki jenerikte mehmet aslantuğ'un o boşnak çocuğu kucaklayıp kurtardığı sahne görünürdü.
bir dönem ailecek izlenen kaliteli dizi. mehmet aslantuğ' un canlandırdığı cesur gazeteci sedat yalçın' ın yanısıra genelde komedilerde yer alan cem kılıç, bu diziden akılda kalanlardı.
mehmet aslantuğ'a aşık olup arzum onan'a özenmeme neden olan dizidir.
öyle etkisinde kalmıştım ki, uzun yıllar kızım olursa buket; erkek olursa sedat adını verecektim yavrucuklarıma.*
zamanında pazartesi günlerinin gelmesini iple çekmeye vesile olan, her bölümde ayrı anlam ve felsefik düşüncenin yer aldığı, günüzde ise bir çok değerli oyuncunun neredeyse stajını yapmış olduğu dizidir.
dizinin replikleri, çekim açıları, oyuncuların performansları ve her şeyden önemlisi sisler içinde anlatılan hikayesi izleyicinin etrafını saran bir yapıya sahipti.
mehmet aslantuğ ve arabası abbas dizinin unutulmazlarındandı.
mehmet aslantuğun nihat nikerele söylediği kardeşlik sözcüğünü hafızamıza kazımış. bi dönem arkadaşlarımıza böyle seslenmemize vesile olmuş dizi.şöyle bir replikte vardı
arzum onan arkadaşlarına mehmet aslantuğu gösterek sorar:
-kadınları hiç sevmezmi
-sever ama 35 cm yükseklikte.
severek seyrettiğim bir diziydi. o dönem fazla dizi furyası da yoktu keyifle seyrederdim. yamuluyorsam düzeltin ama cuma akşamları oynuyordu sanıyorum.
televizyon tarihinin en güzel dizilerinden biridir.
kadroru şahanedir ******. kafadan mehmet aslantuğ gibi über bir insan var.
dizinin konusu ve gidişatı da harikadır.
ayrıca dizideki replikler tam anlamı ile ince işlenmiştir.
edebiyat, felsefe kokar buram buram.
hatta şöyle yardıran bir repliği vardır;
" bir rivayete göre martılar gözyaşından yaratılmıştır, lakin acının değil, umudun gözyaşından... "
romantizm ne demek, aşk ne demek, sahiplenmek ne demek, uykusuz kalmak ne demek... işte bunları öğreten sımsıcak dizi. sıcaklığı başka türlü anlayanlar olabilir ama o sıcaklık sevginin, bağlılığın, ailenin sıcaklığıydı.