elini arkaya atıp bir terslik oldugunu hissetmenle birlikte içini kaplayan tuhaf üzüntü hali meydana gelir. En kısa zamanda düzeltmek istersin içine dert olur hele birde dışardaysan vay haline o üzüntüyle dolaşmak zorunda kalırsın.
testislerinde sıkılmış edebiyatın homurtusudur, anlamsız. güneşi etinde söndürmektir hatta.
sahilsiz şehirlerde, içinde martıların simitsaray'a molotof attığı rüyalara yatmaktır nedensiz.
ığdış edilmiş bir ıraksamadır kendinden.
ve, ve acıyı öpmektir alnından.
bir yaz gecesine uyuyamamaktır,
elini saçına götürüp rüzgarda dağılan yalnızlığını savurmaktır haşince,
ah ve şimdi de,
utançtır tanelenen sarışın çocukların bacaklarında.
öğrenildiğine göre başka birisi söylüyor demek ki ters taktığımı. kimse söylemese kendim anlardım yani. rezilliğe bak lan. hem sütyen takmışım, hem de askısı ters. püüü bana. iki parmakla kopçayı açmayı bilirsen karizma olursun dedilerdi de çalışmadığım yerden sordular.
yarin saçlarına rüzgar kaçırmaktır parmaklarını gezdirip, eşeğinkine su kaçırır gibi.yitik bir öykünün son satırında yeni başlangıçlar peydahlamaktır.
umuma açık yerlerde organ düzeltme stresidir belkide.
sıcak ter kokusuna şiirler yazmaktır, sütyen askısını ters takan külliyen ahmaktır, sütyen askısını ters takmak allaha inanmaktır.
aslında sütyen askısını ters taktığını hissetmek gibi bir duygu vardır ki tam umut sarıkaya tipi mutsuzluk. o nasıl iğrenç tiksinç bir duygudur. uzunluğu ayarlamak için kullanılan demir insanın canını fena acıtır. bunu öğrenmek zaten ayrı bir rezilliktir. yılların acısını sana kusuyorum ey sözlük!
sütyen askısını ters takmak...
sırta gelen askıları çarpraz takmak mı?
yoksa omuz üzerindeki askıyı mı çarpraz takmak?
ya da omza gelen askının kopça kısmı tene değecek şekilde mi ters takmak? (çıkabilen askılar için.)
üçünü birden ters takmışsa, bir daha askılı sütyen giymesin, straplez giysin, kafası rahat olsun.