henuz kucuk bir cocukken (#8946281) no'lu entryde tarif edildigi sekilde bir hevesle bayatlamaya yuz tutmus caya soguk sut katarak denedim, midem bulandi tabi. ayni mide bulantisini amerikan filmlerindeki fistik ezmeli ekmek ve sicak sut kombinasyonunu merak edip denedigimde de yasamistim. halbuki cok asil biriyimdir. niye damak zevkime uymadi cozemedim ben de.
harry potter,narnia günlükleri ve bilimum ingliz dizi ve filminde görülmüş, özenilmiş ve denenmiştir.* şahsen damak tadıma oldukça uymaktadır, düzgün bir şekilde yapılırsa bardaklarca içilesidir.
nogay çayı* .
dedemin küçükken pazar sabahları yaptığı kahvaltıda içilen bir çeşit çorbadır. tarifini veriyorum.
-yarım kilo süt,
-demlenmiş yarım su bardağı çay,
-bir miktar yağ.
-bir miktar tuz.
kaynayınca kadar ocakta tutulur.
bol karabiberle servis edilir. yanında etimekte varsa tadından yenmez.
edit:evet araştırdım tam olarak dediğim gibi yazılıyormuş.
sanılanın aksine ingltere'den ziyade asya kökenlidirve ingilizler de hindistan dan öğrenmişlerdir bunu.ama yurdum insanı tv den izlediği bol bol ingiliz kültürü nedneiyle bunu da ingiliz icadı sanmaktadır o da ayrı bir entry konusudur.
tavşankanı bir çayın eline su dökemeyeceği doğru olsa da, ayrı bir konseptte değerlendirilerek, deneyip tadına varıldığında hoşa gidilesi lezzetinin de zaman zaman aranan bir lezzete dönüşecek çayın, güzel ve değişik bir versiyonu...
önce siyah çayı her zamanki gibi bardağa koyarsınız * fakat bıraktığınız dudak payı arabınki olmalıdır. daha sonra belirli dereceye kadar buharla ısıtılmış ancak kaynama noktasına gelmemiş süt ile o dudak payını tamamlarsınız. böylece ingilizlerin geleneksel çayı sütlü çayınız hazırdır.
ingiltere de bir coffeeshop a girip de çay istediğinizde şu soruyla karşılaşırsınız: "with or without milk ?"
bizim çayın yerini tutmaz bence. ya alıştığımdan diyorum, ya da beynimde dolaşan "ulan sütlü çay mı olurmuş" sorusundan diyorum. tadı fena değil ama alışkanlıkları değiştirmek zor işte.