istanbul üniversitesi gençliğinin uğrak yeri olarak bilinen, fakat çevremdeki çoğu insan tarafından sevilmeyen, benim tarafımdan da itici bulunan mekandır. öğrenci mekanı derler ama fiyatlar bir öğrenciye göre fazladır. verilecek en güzel tavsiye kantinden bir adet sütlü kahve alıp,edebiyat fakültesindeyseniz,havuzun etrafında oturarak sıcak sıcak içmektir. oh mis!
bakırköy'de bi cafe. bi nevi starbucks devşirmesidir. starbucks'ta bulabileceğiniz kahvelerin şöyle bi %80'ini bulabilirsiniz. boyutlarına göre fiyatlar starbucks'tan daha pahalıdır. kahve menüsünde ayrıca paşa kahvesi dedikleri kendi imalatları olan sütlü türk kahvesi de bulunmaktadır. kahvenin yanında bi bu kadar zengin çay, salata ve aparatif menüsü de bulunur. candan erçetin, sezen aksu tarzı müzikler çalınır.
karşılaştırma yaparsak, sonuç olarak starbucks'a gitmek daha akıl karıdır.
Trt 1 de sabah kusaginda yayinlanan, sunucularinin isimlerini bilmedigim, ama suan cok tatli ve konustuklarini dinleten bir hocayla birlikte yapilan programdir.
beyazıt kampüsündeki mekanların umumu amele stayla olduğu için konseptten kazandığını düşündüğüm kafedir. bana göre tek artısı tavanı yüksek olduğu için duman altı olmaması. ama tikilerin uğrak mekanı olduğuna göre, muhakkak üç beş yakışıklı garsonu vardır.
anlayamadığımdır. insanlar, kahveyi ayılmak; dirilmek; dinçleşmek gibi amaçlarla içiyorken, neden onun ham maddesini süt yapar ki? "güne sütlü kahveyle başlayayım da gün boyu uyuklayayım" mıdır amaç? moda mıdır bu? **
sanırım artık kafelerde pastanelerde bulunmayan şey. artık üçü biraradalar, süt tozları var.
yazık, güzel ve doğal olan her şeyin yerini çakmaları alıyor modern dünyada...
sulu kahve bana her zaman tatsız, acı geldiğinden soğuğu sıcağı fark etmeden tercih ettiğim kahve çeşidi. yanında çikolatalı bir şeyler de olursa kendisinden güzel bi' şey yok.
