Aynı zamanda 2008 yapımı bir semih kaplanoğlu filmidir. Bal(2007) ve yumurta(2010) ile birleşen Yusuf üçlemesi‘nin ikinci filmi olan süt, Yusuf karakterinin gençlik dönemini konu alır.
Taşrada annesiyle beraber sütçülük yapan yusuf’un Büyüme, olgunlaşma diğer bir deyişle “sütten kesilme” sürecini anlatırken bir yandan da kimlik sorunu ve modernleşmenin getirdiği sorunlara atıf vardır. Hatta yusuf’un yetişkinliğe geçişte yaşadığı sancılar, fiziksel rahatsızlığı yüzünden askere kabul edilmeyişiyle birlikte erkekliğe dair kendini eksik hissetmesine neden olmuştur çünkü gelenekçi yargılara göre askere gitmeyen biri eksik olarak görülmekte idi ve bu durum yusuf’ta erkek kimliğinin tamamlanmadığını düşünmeye itmişti.
Daha önce kaplanoğlu’nun tarkovski’yi selamlama ihtiyacı duyduğundan bahsetmiştim (bkz: buğday#44390563). Bu filmde de tarkovski’nin zerkalo filmine göndermeler mevcut. Hem görsel olarak hem de iki filmdeki anne-oğul ilişkisi açısından benzer işlenmiş.
Burda sütü kötülüyenler gidip süt kullanılmış tatlı yemesin gitsin tulumba baklava yesin o begendiginiz çoğu tatlının içinde süt var
Yalnızlı hurmalı süt yapın acaip bir lezzet.
beyaz renkli içecek bir de inekler ne içer sorusunun yanıtı ve inekler doğduktan sknra süt içerler ama bize hediye etmeyi de ihmal etmezler uyku getiren beyaz da denebilir laktoz şekeri de yardımcıdır.
istanbulun avrupa yakasında bulunan uzak ilçelerinde(çatalca, silivri, arnavutköy) hayvancılık yapanlar sütleri sağıp, istanbul merkezinde satarlar. insanları ağlata ağlata fiyat veren yoğurt peynir süt firmalarına gebe olacaklarına daha iyi bir satış politikası izlerler.