ikisinin bir arada olamayacağı iki farklı durumdur. halkı sürü psikolojinden kurtulamamış bir ülkede demokrasi olması, demokrasi olan bir ülkenin insanlarının da sürü psikolojisinde olması, sonuçlarının hiç hoş olmayacağı durumlara yol açacaktır. çatlak sesler ortaya çıkacaktır örneğin, sürülere yön vermeye çalışan. bazen başarılı olacaklardır, ta ki sesi daha çatlak birilerinin sürünün dikkatini farklı yöne çekmeyi başarmasına kadar.
sürü psikolojisinin bizdeki tam karşılığı ulül emre itaattir. bu düsturu benimseyen partililer ve ideoloji sahipleri sorgulamazlar ve düşünmezler. çünkü onların zihinlerinde lider ya da yönetici kadrosu ne derse doğrudur düşüncesi vardır. demokrasi ise sorgulama doğruyu bulma şeklidir. neden? diye sorduğunuzda başlar bu işin aslı. çok basit bir örnekle anlatayım. bugün referanduma niçin " evet" ya da niçin " hayır demesi gerektiğini kendini ikna ederek bilen kaç kişi vardır? sorunun cevabı aslında sürü olmakta ya da demokraside nerede olduğumuzu da gösterir.
çoğunluğun fikrinin illaki doğru kabul edilmesinin acı sonuçlarını yaşayan insan sürüleri sonunda bunun da doğru bir yönetim şekli olmadığını anlamaktalar. hadi bakalım hayırlısı.
