şiirleri hakiki şiir olmayanların kalemini benzine buladıkları için tepemizde gözüken kuşları bir dikişte -makineleri singerdir. bin dokuz seksen dört yılında üzülmüşlerdir -yazarları: bir daha üzülmemek üzere euthyphron. arkadaşları işleridir -metinleri yumaklarındır:
üzüm suyu da içerler: meseleler hallolur mu sanırsınız hiç mekik dokuyarak?
kırmızı artık geri gelmeli: kızaklar kayar mı sanarsınız ince fikirlerden -sarımsaklı?
uzaklar artık dağlar altında kar o: konuştuklarımızı kant bilmiyor diye yaşamayacak değilim.
gelecek bir zamanda ölmüş olmam,
şimdi yaşıyor olduğumun hakikatini
niçin zedeliyor, cidden -benim
bunu kafam hiç almıyor, cidden:
neden? ölürler, kuşlar gibi:
ırmaklar-ırmaklar-dostlarım
ölemeyecek kadar, genç olmalı.
tekerlekleri yontmasınlar ama: sırtlanları da atsınlar depolara,
priamus ile konuşmak ne kazandırdı ona: yunan tragedyasına.
kratylos'un susması işaret parmağını saklar: elbette be.
paraşütümüzü açmayı unutmayalım,
balalarımız üzülmezler kafalarında.
sırtlarımızı yakmağa benzetmeyelim,
juan miro üzülmesin artık diye.
balkondan bakarken selefon kağıtları,
hareket eden kayıklar kaplarsa -ortalağa
gün ışığına çıkan peripatetikler,
gazali'yi kaçırırsa, istemeden:
ellerimi koyacak bir yer buldum be sonunda!
cam bardakların içlerindeki ilkokullar.
sıfır derecede kaldığımız zamank-gibi,
florasanlar patlar, tozlar: soğuğa-i,
ilgim var, işte böyle, böyle işt:
ilgim var, kav kibrit kutuların:
"çıkarma onları, lazım olur"
soğuğa ilgim var ama, bilmiyorsunuz:
"ziyan oluyor, kim parasını verecek"
soğuğa ilgim var, yemin ederim ki:
kristallere değil, dik yamaçlara,
sarkıkların içerisinde suya değil:
örtü örtenlerle sandalyelerdeyimdir:
merhaba, burası boş mu? alıyorum o zaman.
yıkım ekimleri geç gelmiş, boşver be;
hız sınırı hâlihazırda yetmiş zaten.
çıplak kollar, gömlekler giyemeyeceği için
minareler, kefene giremeyeceği için beyazdırlar,
martı yapanlarla alışveriş merkezlerind:
yalnızca üç ürün alıyoruz, yan kasaya lütf.
araba jantları geriye doğru dönermiş, boşver be;
izin alacağım şeyler yalnızca dondurmalar olabilir -bil.
kanepeler üzerlerinde oturuldukları için
güneşler onlara bakılamadığı için sıcaklardır,
çeşme başlarında su içmekliğim sıra gerektirir:
ben şu şişeye doldurayım da, sen içersin sonra.
dağların kızıllığı niçin mayısı gerektirir? aman be;
sütleri alırken tarihlerine bakmazsak, ölebilirs -bil.
halılar gezildikleri için terliklerle -üzerinde, havlıdır
köpekler dilleri yıkanamayacağı için, -sabunlarla, sudandır
şehirlerarası yolculuklarda yutonglar görmekliğim,
dönen ağaçlar kendi çevresinde mi, yoksa bana mı öyle?
omuzlar, gözler nazarında çağrışırlar, onun için mi -acaba
hatırlatırlar insanları, insanlara.
yıldırım hızıyla kalktığım olursa yerimden
efendim, söyleyin şu adama: nedir?
gözleriniz kararmasın artık, yıldırım ile,
-yalnızca bir vasıta olduğunu
niçin algılayamıyorsunuz?-
gözleriniz kararmasın artık, hızı ile,
kalkınca: -vasıta olduğunu niçin?
sırtlandığım olursa ikindiyi ve apartmanları
efendim, hatırlatın o adama,
katırlar ne güne duruyor?
bunca zahmete katlanmaklık:
kıymete biniyor ya işte,
kıymete biniyor ya işte,
kıymete biniyor ya işte.