sabah kalkıp işe gittiniz, bütün gün bilgisayar başında çalıştınız.. sonra eve geldiniz, yemek yediniz, hooop tekrar pc başına geçtiniz.. sabah oldu mu 04.00.. uyumadınız, bayıldınız. uyumak daha keyifli bir şey çünkü. sonracığıma sabah oldu tekrar işe gittiniz, yine eve döndünüz, yine sabahladınız..
mis gibi bir sürmenajınız var. ona iyi bakın.
illa cok calismaniza gerek yok.. paso calismaniz gerektigini dusunmeniz, calismamaktan dolayi duyulan kronik vicdan azabi ve sorumsuzluk hissi, kendini baskalariyla kiyaslayan bi beyin yeterli surmenaj icin.. aynen kitaplarda yazdigi gibi oluyo..
beyin iflas ediyo.. "benden bu kadar isine gelirse" diyip rest cekiyo.. son bi senede en az 4 kere sim karti degistirdim unuttugum icin bi yerlerde telefonu, 2 kere kredi karti kaybettim ya da verdigim yerlerde geri almayi unuttum, toplam 18 sinava girdim ve tek bi gun bile gelecek donemin sinavlarini stajlarini dusunmeden uyuyamadim..
beynim, sonunda ajenda seklini alicak diye korkuyorum !
3. defa aldığım dersin sınavına çalışırken beni hiç yalnız bırakmayan hissiyat..
edit: hani çok çalışınca hiç bir şey bilmiyormuş gibi hissedilir ya, işte ondan.
bilgisayar başından kalkmadığım zamanlarda(lakin çalışmak için değil aylaklık yaptığım vakıt)annemin bana sarfettiği imalı kelime.
-oğlum sen yatmadın mı daha?
-yok anne biraz daha durayım yatıcam.
-sürmenaj geçireceksin oğlum yat artık.
-anne laf mı soktun ben mi uykusuzluktan anlamıyorum?
-ehehe