yakında cem neredeyse nerede bana paramı verin ulan! diyeceğini düşündüğüm baba. hayır o değil de, öldürülen kızı ve kendisi olarak olaya yaklaşıyor, oysa insanlar olayın kendisine, işleniş biçimine ve ardından olanlara öfke duyuyor, isimlerin ve kişilerin çok fazla önemi yok.
hayatın ne kadar boş olduğunu kanıtlayan adam. ne koşulla olursa olsun içinde testere, parçalanmış beden ve bir evlat bulunan iğrenç bir olaya parayı bulaştırmayacaktı.
kizina 3 milyon euro rayic bicmis, seklinde algilanacak bir laf etmis sahis. helallik denilen sey, hakkini helal etme parasi mi? hakkini 3 milyon euro´ya ediyormus demek ki.
benim dikkatimi ceken sey, taammüden cinayetlerin cezalari devlet hukukunda paraya cevrilmez. sen mesela bir arap seyhinin oglu olsan , birisini planlayarak öldürsen, baban petrol kuyularini devlete bagislasa, seni kurtaramaz, cünkü ceza paraya cevrilmez. seni enselediler mi kodesi boylarsin ve birkac seneden fazla birsürü sene de disari cikamazsin.
ama burada ceza,bir sekilde paraya cevrilmis oluyor. hem de kizin babasi tarafindan.yani maktülün babasi hakkini helal ediyor. para karsiliginda...
bazıları istediği 3 milyon dolar için "helallik" diyor ki kendisini mi kesmişlerde hakkını helal edecek? kimin kime hakkını helal ediyorsun? Hem sen değil miydin ulan "rüyalarımda kızım katilimi bul baba diye yalvarıyor, nasıl gözüme uyku girsin" diyen? Yoksa tüm bu nidaların pazarlıkta elini güçlendirmek için miydi?
kimileri kan parası için 3 milyon istemiştir diyor ve bunu dine mal ediyorlar. En ifrit olduğum şeydir islam adına ahkam kesmek çünkü birilerinin inancını sarsabilir ya da kötü niyetlilerin eline koz verebilirsiniz. Ama madem konu açıldı, Şimdi islam'da kan parası vardır, Lakin kurbanın ailesi eğer kısasa kısas dışında bu şıkkı kabul ederse gerçekleşir.
olayın başından itibaren bu adamın tavırlarını hiç beğenmedim. acısının ilk günlerinde çok suskundu ve hep bir şeyler gizlermiş gibi geliyordu. kendi kendime acaba para talep etti de onu mu bekliyor? çocuğunu kaybetmiş ne soğukkanlı diyordum. ne ağlıyor ne tepki gösteriyordu. bir yakınını kaybetmiş adam değil bir haber bekleyen biri tavırlarındaydı. sonra istediği olmayan her insan gibi önce çıkar konuşurum diye etrafa tehditler savurdu, şimdi çıkıp konuşuyor ve helallik adı altında para verin unutayım demeye getiriyor. olayın ilk günlerinden bu yana bu adamla ilgili hep olumsuz yazdım. çoğu arkadaş bana kızmıştı. kızı bu adamın hiç umurunda olmadı. şimdi kızının postu üzerinden sermaye yapma peşine düştü. benimde bir kızım var saçının bir teli bir yere takılsa canım yanar. ben daha bu adamın çığırtkanlığından başka gözünde bir damla yaş görmedim. üzüntülü insan üzüntüsünden nefesi kesilir konuşamaz. bu adam ise abuk sabuk konuşuyor.
kimse kusura bakmasın ama ben bu adamın artık acı çektiğini falan düşünmüyorum, düşünemiyorum. hayır 3 milyon öro haberini duyduktan sonra değil, en başından beri söylüyorum bunu ben. sanki kızı öldükten sonra röportaj vermek, bildikllerini aktarmak zorundaymış gibi her medya kuruluşuna ''yok aslında böyleydi, yok benim kızım o çocukla ilişki yaşamadı, yok ben kızımı iyi tanıyorum yapmaz öyle...'' gibi bir çok anlam veremediğim sözlerle ekmeklerine yağ-bal sürüyor. yahu bıraksana adam, niye anlatıyosun kızının özelini millete? polise vermen gereken ifadeyi ver, sus! daha neyin derdindesin, neyin peşindesin? ha bi de geçenlerde yediği naneyi anlatayım da iyice anlayın nasıl bir hale düştüğünü. muhabir geçmiş karşısına, soruyor gayet rahat biçimde baş kahramanımıza,
- efendim kızınızı konu alan bir film yapmayı planlıyorlar. bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
- ya şimdi teklifler geliyor evet, ama şimdilik çok gereksiz buluyorum, olmaz diyorum.
- ilerde olabilir mi?
- bu konuda konuşmak istemiyorum.
la havle, allah'ım sen sabır! o muhabire soruyu sorduğu anda tokadı, yumruğu, tekmeyi veya artık ne varsa yapıştırması gereken baba gayet doğal, sakin şekilde ''biilmiyorum, düşünmüyorum ya'' diyor... bunu söyleyebiliyor yahu, insaf. adamım sen ne olmuşsun böyle? seni ne etmiş bu kamera aşkı, medya aşkı? yazık diyorum... benim her haberini gördüğümde içimi sızlatan o kızın babası sen misin diye soruyorum artık her seferinde. acı çeken baba medya maymunu gibi ordan oraya dolaşıp türk medyasının magazin yapmasına izin vermez. ama gel anlat böylesine. sabahın köründe sinirlerimi hoplattı lan, öyyle böyle değil!
turkiye de 50 bin satanist var diyen zihniyete mensup self-reklamci. yamulmuyorsam, zamaninda ntv deki bir programda; neredeyse butun metal muzik dinleyicilerinin, kizinin cinayetinde parmagi oldugu iddiasina varan aciklamarda bulunuyordu.
+ uc milyon yuroluk bankot mu agirdir, yoksa uc milyon yuroluk cek mi?
okeyde sahte okey, battı da sinek ikili, toplumda fazlalık istenmeyen, yangında en son kurtarılmayacak olan, sele kapılıp gidesice,dert içip keder kusasıca insan ya da insancık...
6 aydır her yerde çırpınan acılı baba imajının bir getirisini görememiş olacak ki, verin 3 milyonu hakkımı helal edeyim demiştir. bi daka derler adama ulan. sen 3 milyona hakkını helal ettin de, münevver etti mi? sen kimsin ki kızının hakkını, parayla satabiliyorsun? hem niye 3 milyon euro? niye türk lirası değil? hacı euro en sağlam yatırım aracı, akmaz, kokmaz, her türlü tl den daha değerli düşüncesi mi ağır bastı. yazıklar olsun. 6 aydır oynadığın, acılı baba, adalet arayan baba, isyan eden baba resmini sikip attın, tebrik ederiz cümleten.
sen hangi hakkı, kime helal ediyorsun? sen kendinde o hakkı gördün eyvallah ve helal ettin de, 6 aydır seninle yatıp seninle kalkan, kendi kızı katledilmiş gibi üzülüp, seninle ağlayan koca bir ülkenin insanları sana hakkını kaça helal edecek? ya da edecek mi?
niye bu kadar kanal kanal dolaştığını artık açıkça belli eden tüccar pardon kız babası. sonunda ağzındaki baklayı çıkardı. 3 milyon öro ile vakıf kuracakmış. yedik mi? yemedik haliyle.
başından beri olayı sıcak tutmak adına meclis önünde kendisini yakacağını söylemesi dahil olmak üzere medya önünde her türlü atraksiyonu deneyen babadır. mutlaka evladını kaybetmenin acısını taşımaktadır lakin her ne kadar ölenin arkasından konuşulmaz denilse de son günlerde kızı münevver karabulut un öldüğü gün bir teğmenle mesajlaşması olayının ortaya çıkmasından sonra toplumun hem münevver ve kendi aleyhinde düşüneceği gerçeği sonucu hem de olayın soğumaya başlamasından mütevellit hazır dizginler elden kaçmadan domuzdan ne koparsak kardır mantığıyla yaptığı son dakika operasyonu hiç hoş olmamıştır. c.g den haberimiz var teğmen den haberimiz var demeçleriyle de iyice saçmalamıştır ulan herşeyden haberin var kızının nereye gideceğinden neden haberin yoktu madem, bir de teğmen normal arkadaşıydı demiş! peh peh peh kim normal arkadaşına 20 dk içerisinde hem de okuldayken 8 mesaj atar o da ayrı bir tartışma konusu zaten, 3 milyon avro olayından sonra gazetecilerin kendisini soru bombardımanına tutmasının ardından yok kızımın adını yaşatmak için, yok vakıf kurmak için istedim şeklinde saçmalamalarına devam etmiştir lan müslüman televizyonda izledim hiç öyle demedin yok hayat zor, yok bıçak kemiğe dayandı zor durumdayız dedin kızının kanına 3 milyon avro istedin işte şimdi neden kıvırırsın karı gibi anlamadım ki! kızının kanı üstünden para bekleyen bir adamın insanlığından şüphe duyarım.
istinasız her baba gibi onun da kızını öldüren katilin yakalandığını görmeye hakkı vardır. satmış mıdır satmamış mıdır haber asparagas mıdır bilinmez. bilinecek tek şey gencecik bir kızı vahşice katleden züppenin cezasını çekmediğidir.
"neyi, kaça satıyosun be amca? " sorusunun muhattabıdır kendisi.
bu miktarı neye göre belirledin, eline hesap makinesi alıp hesap mı yaptın be adam? sana 3 milyonu verdiklerinde "size hakkımı helal ediyorum" cümlesini nasıl kuracaksın, nasıl telaffuz edeceksin? kızının hayali gözünde canlanmayacak mı? ne esnaf zihniyetli bir karabulut muşsun be arkadaş...
yazık be. münevver karabulut'un durumu daha bir içler acısıymış. cem garipoğlu gibi bi o çocuğu sevgili, süreyya karabulut gibi, helallik isteyen baba. yazıklar olsun...