öğrencilerinin bu şekilde daha iyi öğreneceği görüşünü savunan, aslında "bunlarla uğraşamam" modunda takılan, parasını tıkır tıkır alan, sunumu beğenmezse yerden yere vuran öğretmendir.
bu hocalara sorulan sorulara da hocaların vereceği/verdiği/vermekte olduğu cevap; 'bi araştırın gelin bakalım, hata sen haftaya bu konuyu anlat'
(bkz: aman sabahlar olmasın)
aynı zamanda tahtaya yazılacakları da öğrencilerine yazdıran ve sildiren öğretmendir. hatta yazılı kağıtlarını sınıf arasında dağıtır ve daha sonra not defterine geçirtir. her tüylü eylem yapılacağı zamanda başı çeker. tabii ki genelleme de yapmamak gerek.
Anlattırmak değil de işin büyük çoğunluğunu öğrencilere yaptırırdı.
Yazısı güzel olan birine konu anlatımlı kitabı verir, bütün konuları tahtaya yazdırır, bize de bunları deftere yazın derdi. O tahtaya yazana da sen de arkadaşından al defterine yaz derdi.
Sayfalarca yazdıktan sonraki hafta da o yazısı güzel olanın defterini alır, bize okurdu. Ve ders anlattım diyerek çıkıp giderdi...