genelde her ilde en az 2-3 tane olan radyo istasyonlarıdır. sürekli ilahiler, kasideler, dini içerikli müzikler verirler.
her ilahide de illaki arka fonda zikir çeken bir adam sesi vardır. ah tıdı ah tı, ah tıdı ah tı... diye tempoyla sürüp gider. kimisi ise hay allah hay... diye zikir çeker. küçükken bu radyo istasyonlarını karıştırırken bunlar ne sesi diye çok merak eder, çıkan sesleri hiçbir şeye benzetemezdim. ah tıdı ah tı diye şarkı mı olurmuş derdim.
işte bu tür radyo istasyonlarında çalan zikirlere verilebilecek örneklerden biri, arka fondaki adamın hu çekişleri net bir şekilde duyuluyor;
yayınladıkları ilahilerin arka fonlarında illaki hu çeken bir sesin olduğu radyo istasyonlarıdırlar.
misal ön fonda adam medine'nin yollarına gül dökem diyor, arka fondaki adam ise ah tıdı ah tı, ah tıdı ah tı çekip duruyor. istisnasız hepsinin arka fonunda bu tür sesler var.
ramazan ayında da yayın akışlarına son sürat devam eden radyo istasyonlarıdır.
ne zaman bu frekansları açsam arka fondan duyulan o ahtıdı ahtı ahtıdı ahtı seslerini duymadan geçmem. adamlarda da ne azim var arkadaş. 7/24 hu çekiyor adamlar. nasıl bir nefes kuvvetidir o öyle.
hiç aksatmadan her allahın günü zikir çeken, zikirli ilahiler yayınlayan radyo istasyonlarıdır. namaz vakitleri dışında ara vermeden de devam ederler zikre.
çok sevdiğim ve çok mutaassıp bir ablamın, uyumadığı zamanlar haricinde neredeyse her zaman dinlediği bilimum radyolardır. genelde tiz sesli bir eleman çığırır bu güzide eserleri. azimleri takdire şayan olmakla birlikte, bestekar denen zat-ı muhteremlerin de azmine hayran olmak gerekir. zira bu kadar birbirine benzeyen şarkı üretmek de her baba yiğidin harcı değildir. (serdar ortaç hariç..) arada çalıntı olanları da vardır elbet.. (bkz: roma total war oyunundan arabic summer temasını çalıp aşk meydanında diye ilahi yaptığını sanan abdurrahman önül)
ilahi şirktir.kurana göre zikir ve tespih sadece ve sadece allahın ismini anmaktır.öyle ilahi eşliğinde dönmek v.s nin islamla bir alakası yoktur.mukallit olma muvahhid ol.
çektikleri zikir değil ama ilahi niyetine okudukları kulağa eziyet "eserler" problem olan radyo istasyonlarıdır.
okudukları ilahileri nasıl anlatsam? dinleyen bilir, osmanlı döneminin ilahilerinin zarafetinden eser yoktur. iğrenç bir müzik eşliğinde, tiz, yavşak iğrenç bir sesle okunan birbirinden arızalı laflar...
hayır, yazmaya klavyem varmıyor ama... neyse açıkça yazmayayım... özellikle peygamber hakkındaki ilahilerinin bir çoğu haddini aşan, neredeyse "münasebetsiz" (anlayın artık!) göndermelere kadar uzanan, abuk sabuk, islam'a ters, münasebetsizlik bir yana, küfre ve şirke varan sözlerle dolu... o kadarını söyleyeyim, ne demek istediğimi siz anlayın.
yazan, besteleyen, okuyan, dinleten, dinleyen eblehlere göre hiç sorun yok!...
soran bu eblehler osmanlı torunu!... ulan siz osmanlı'nın tırnağı olamazsınız a çişli araplara özenen cahil köylü sürüsü!.. osmanlı dönemindeki ilahiler öyle değil, böyle (bkz: salat ı ümmiye tekbiri) idi.