insanların kendini sorgulamasını sağlayan ipne şoför. hani olur ya böyle, 'acaba verdim mi ücreti lan' deriz, hani beynimizde birşeyler çarpışır. işte o durumdan yararlanır bu deyyus.
birinin ücretini göndermediğini farkeden şofördür. açıkça söylemez. yolcuları psikolojik baskı altına alıp yıldırır. sonra arkalardan biri baskıya dayanamayıp:
"aaa pardon ben verdim sanıyordum, vermemişim." der ve herkes rahat bir nefes alır.
ömrümüzü tükettiniz be şoförler.
kimlerin para verip, kimlerin vermediğini görebilmek için eli direksiyonda, gözü dikiz aynasında milleti dikizlemekte olan ve gidilecek yere kadar nerdeyse önüne bakmayıp, müşterilere ecel terleri döktüren şoförlerdir.
aslında duraktan kalktıktan sonra gelen parayla, gelmesi gereken para arasındaki farka uyanmış ve "o uzatmayan kimse versin." demeye getiren şofördür.
nadiren de olsa bu şoförlerden iki saat aynı şeyi söyleyenler çıkar. gerilen yolculardan "yaa kim vermediyse versin kardeşim, susmaz bu" der. sonra biri aaa.. maa.. yapıp unutmuş ayağına cebinden çıkarır bozukları, uzatır ücreti. bu dehşet ve gerilim dolu dakikalar sona ererken, o beleşçi ibne hariç herkes günbatımına doğru mutlu, mesut yol alır.
septisizmin inatçı temsilcilerinden biridir. hep bir şüphe taşır içinde. aslında şüphe de değildir, uzatmayanın olduğunu bilir ama kimin olduğunu bilemez. işte böyle bir şeydir.
kimin parasını verip kimin vermediğini adı gibi bilen, gerektiğinde dikiz aynasından malum şahsa gözlerini dikerek "var mı ücretini uzatmayan" diye korku salan şofördür. adı gibi biliyo oysa kim verdi, kim vermedi, kime vermek lazım.
kimin parasını verip kimin vermediğini adı gibi bilen, gerektiğinde dikiz aynasından malum şahsa gözlerini dikerek "var mı ücretini uzatmayan" diye korku salan şofördür. adı gibi biliyo oysa kim verdi, kim vermedi, kime vermek lazım.