bağlam verilmeden hakkında pek bir şey söylemek doğru olmaz. ama bir başlıkta asgari kelimeyi kullanarak, en kapsamlı başlığı çıkarabilmek için uğraşmak gerekiyor değil mi?
sürekli soru soran insan denilen kişi bankacıysa, kalem etekliyse, topuklusu varsa ve sürekli "görüntülemekteyim" diyorsa öldürülmesi gereki...uyarılması gerekir.
başlıkta sözü edilen kişi baba ve ya anne ise, müdahaleci olarak algılanır ve bu durum hoşnutsuzluk yaratır.
bu kişi, yakın arkadaşsa, konunun derinlerine inmeye çalışmaktan ziyade, burnunu sokuyor gibi düşünülebilir. tekrardan, birinci durumdaki şey uygulanmalı.
gelelim benim ilgilendiğim kısma. çok soru sormanın iki yönünden bahsedeceğim; birincisi, tanımaya çalışma denen kaçınılmaz hevesin gereği olması bakımından önemidir. ikincisi ise, soru sormanın aslında kelimelerle anlatılamayan bazı şeylere ihanet etmesi bakımından gereksizliğidir.
1. eğer birini tanımak istiyorsanız, hadi bu salak çabayı geçtim, birinin belirli bir durumdaki tepkisinin ne olabileceğini bilmiyorsanız, "peki sen ne hissettin?" gibi sorular sorarsınız. en tahmin edilebilir bağlamlarda bile karşındakinin kendince kendini anlatabilmesinin önünü açmak için soru sormak zorundasınız. yoksa onun bahsettiği şeydeki boşlukları siz doldurursunuz. olmaz.
soru sormak, nelerle ilgilendiğinizi de gösterir. zihninizin çalışma şekline dair ipucu verir.
2. soru sormak aynı zamanda karşınızdaki kişinin dile gelmeyen,getirilemeyen, tıpkı neler olduğunu hatırlamadığımız bir rüyanın aklımızda yer etmesine benzer özellikler taşıyan şeyleri ifade etmeye zorlamış olmaktır. yani, kişinin anlatmak istediği şeyi formüle edip, belirli bir kalıba sokması yüzünden cevapların otantikliği kaybolur. birine onun hangi rengi sevdiğini sorarsanız ve tek cevap beklerseniz, kırmızı cevabının aslında çok yalıtık ve steril olduğunu kabul etmek zorundasınız. çünkü kırmızı rengini söylemeden önce kafasında o rengi pembeye neden tercih ettiğini de düşünmüştür bu kişi. demek istediğimi anladınız mı? cevaplar, hakkında konuşulan şeye ihanet eder.
Karakterini ve niyetini ortaya koyan insandır. Öğrenmek için sormak var, ne kadar zeki bir insanmışsın desinler diye soran var, sonucu kabul etmeyip ipe un sermek için soran var.
soruların niteliğine göre değişen insandır. mantıksız abuk sabuk şeyler soruyor ve kendini tekrar ediyorsa üstünse bide boş boğazsa göz devrilir ortam terk edilir. (bkz: kelimeninsınırı)