hayatın trajikomik olmasını çözmüş , trajedileri gençlik ve akabindeki yıllarda yaşamış sindirmiş ve artık geri kalan yaşamı komedi tadıyla izleyebilen , köşebaşının gizli entellektüeli teyzedir.
onlar kendisine bakan asık suratlara inatla gülümsemeye devam eden elleri öpülesi insanlardır, bayramlarda dahi yanına gelmeyen evlatlarına itinayla ve yüksek bir kararlılıkla gülümseyen meleklerdir, onlar çatık kaşlara, yüksek ve itici ses tonlarına, kibarlık deryasından bir zerre nasibini almamış tüm hödük bünyelere inat gülümsemeye devam eden teyzelerdir. nedense insanlar hayat denilen bir varmış bir yokmuş masalının sonlarına doğru bu meselenin anlam ve önemini kavrayabiliyor. ortaokul da iken sivilcerimize, lisedeyken kız arkadaşımızın olmayışına, üniversitedeyken iş bulamama korkusuna, işe girdikten sonra daha iyi bir ev ve daha iyi bir araba için yapmamız gerekenlere hatta dünyanın en zengin adamı olsakta bu parayı korumak için 24 saat kafa patlatmaya mahkum olduğumuzu düşünüp hep kendimizi üzdük, içimizi kararttık ve o bizim lanet bakışlarımıza falan yansıdı. sonrada bizlere gülümseyen gözler görünce bir an şaşırdık evet bu yaşlı teyzeler hayatı çoktan çözmüşlerdi ve bizlere yavaş yavaş söylüyorlardı.