bu ülkede insanlar doğsun, büyüsün, sigortalı bir işe girsin, evlensin, çocuk yapsın, onları büyütsün sonrada elden ayaktan düşmeden ölsün felsefesiyle yetiştirilir.
yani tamamen bilinçaltıdır aslında, kimse bu baskının tam sebebini açıklayamaz.
mesela bizim ülkede bir adam bazı avrupalıların yaptığı gibi işi gücü bırakıp bisikletle dünya turuna çıksa anası, babası, eşi, çocuğu, arkadaşları birleşip o adamı akıl hastanesine yatırırlar.
düğünde göbek atmaktır. gece hayatı olmayan, çakma parfüm kullanan ve erkekse muz yerken ağzını şapırdatanın, kadınsa yeşil ve mavi göz farını aynı göze uygulayarak altına kırmızı ruj sürenin baskısıdır. muhtemelen düğün pastanızı aynı şapırtıyla tüketecek veya makyajlarına ilaveten bir de kafalarına mavi sim dökeceklerdir. bunların içleri kurtçuklanmıştır. arada evlilik muhabbeti çıkınca gözü kaşı kırpıp bel altı espriler yaparlar.