içki içmek = sarhoş olmak fikrini benimsemiş yazar düşüncesidir. yemek yemek gibi içki içmek de bir zevktir. her ne kadar bira içmek hamallık olarak görülse de içmekten zevk almayan bu çileyi çekmez zaten. kimisi biradan nefret eder, kimisi denizden çıkıp buz gibi bir birayı mideye indirmek için ölür. tercih meselesidir bu. bazı insanlar rakıdan nefret eder, bazıları viskiden. nasıl et yemeyen insanlar eti bir yemek olarak değil de sadece bir hayvan olarak görüyorsa, bira sevmeyen insan da birayı sidik olarak görür..
tabi bu durumun gerçek düşüncelerin bir sonucu olduğuna inanmıyorum ben. son zamanlarda yazar arkadaşlarımızın sevmedikleri yiyecek, içecek, fikir, akım, durum, yer, eşya gibi şeyleri seven insanlara bok atmaları moda oldu. yani düşünsenize bi.. ayranı sevmiyorum. tamam sevmiyorum da, neden sürekli ayran içen mal, ayran içen zevksiz şeklinde başlıklar açma ihtiyacı hissedeyim ki? neden milletin sevdiği bir şeye hem de bir gıdaya bok atayım? içme kardeşim ayran! zorla mı veriyorlar?.. gerçi bu kadar kalabalık bir ortamda dikkat çekmek biraz zor. 50 yılda bir senin entrylerini görecekler de beğenecekler. ne gerek var canım bu kadar beklemeye? pekçok insanın sevdiği bir şeye dil uzat, sevmedikleri birşey için öl geber.. bak nasıl meşhur oluyorsun o zaman..
+selim kos sarap getir bana.
-sarap mı, sen sarap sevmezsin ki?
+o gün bir filmde gördüm. saraydakiler hep şarap içiyorlardı. pekiii biz şimdi şarap içerek ne yapmıs olacagız? hem zengin hem soylu oldugumuzu herkese kanıtlayacagız. herkes de yiyecek.
amele olmayıp mübarek insandır.
içmiyor olabilirsiniz ancak 1,5 milyar insanın içtiği bir içeceğe saygı göstermek zorundasınız.
(bkz: kutsalıma dokunma)*
halinden memnun olan insandır. zevk meselesi kardeşim. biranın tadı yokmuş. olmasın diyelim eyvallah. ama ben bayılıyorum tadına. içi ferahlatmasına , cipsle, patatesle, midye ve kokoreçle uyumuna bayılıyorum.vodkanın nesi var? çok mu güzel tadı var? viskinin çok mu güzel tadı var? veya rakının? bildiğin acı su. içmesi güzel ona lafım yok, yer , mekan, zaman uygun olduğunda. ancak öyle bir yazmışlar ki gören de vodka koladan daha iyi içecekmiş lan diyecek. içer içmez, kimseyi alakadar etmez. ayrıca vodka olsun, viski olsun , rakı olsun daha ağır içeceklerdir. sürekli içilecek içkiler değildir. asıl bunları sürekli içenler amelelerdir. "eheh bak ben sert içki içiyom kekele mekele, kızlar bakın içki kültürüm var" ayağına kendi vücutlarının ağzına sıçmaktadırlar.
amele olup olmadığı yaşam tarzına göre değişen insandır. eğer üzerinde atletiyle gittiği bir piknikte arabasında ferdi tayfur çalarken habire bira içiyorsa, o zaman amele denebilir. zaten böyle bir insanın başka içkilere dair kültürü olmaz. veya sahil şeritlerinde akşamları aşırı çakma lacoste giyen çorap ve sandaletli 3-4 arkadaş kordon boyunu baştan sonra on kez yürürken bira götürüyorlarsa o apaçilere de amele denebilir. öğrenciyse ve az parası varsa da habire bira içebilir bir insan, ama aynı zamanda köşedeki marketten bir efes şarabı alıp ameleliği indirgeyebilendir o öğrenci. veya okul arkadaşlarıyla ufak bir rakı alıp akşam peynir eşliğinde çay bardaklarıyla rakı içebilirler o öğrenci kardeşlerimiz.
nezih veya nezihe yakın bir mekanda arkadaşlarıyla veya sevgilisiyle, eşiyle bira içen insan; veya öğlenleyin barda birasını denize karşı tek başına yudumlayan insanlarsa asla amele değillerdir.
sürekli bira içen insan eğer ameleyse, ingiliz ve alman halkı komple amele demekki. ha biri burda bunun tespitini sıçıyorken, ingiltere bilim ve sömürgecilikte en gelişmiş ülke, almanya ise milyonlarca türke ekmek kapısı olmuş bir ülkedir. senin ülkende timberland bot, barbour ceket zengin giysisi iken, ingiltere'de amele giysisidir. demekki amele biziz.