sürekli, elinde hiçbir kanıt yokken aldatıldığını düşünen erkek ya da kadın psikiyatrik vakadır. bir kliniğe yatmasını tavsiye ederim. *
karşındakine hiç güven duymuyorsan senin sevgili, evlenmek için eş arayışın niye derler insana...
mantıkla hareket etmeyen kadındır. eğer kocası her gün eve geç geliyorsa, bilinmeyen bir kadınla sohbetini duyduysa, her hafta geziye gidiyorsa, üzerinde parfüm kokusu varsa ve rastgele bir gömleğinde ruj lekesi gibi bir şey gördüyse bu sadece aldatılma teorisini ortaya atmak için "ne" sorusunun cevabıdır. elde iddia da bulunmak için bir şeyler vardır yanii. elinde hiçbir hipotez yoksa anlamsızdır bu teori tipi. sallıyorum kadın bu "aldatılma teorisi" ni ispatlamak için detektif tutar. dedektif ruj lekesinin kocasının gömleğini verdiği çamaşırhanedeki kadının yanlışlıkla döküp, kocası görmeden sildiğini derin araştırmaları sonucu bulur. yine aslında geziye gitmediğini ve kocasının kendisiyle hiç tanıştırmadığı engelli bir kardeşi vardır. ve bu kadının bakıcısı olan yaşlı bir kadınla telefonlarda konuşmaktadır, parfüm kokusu da buna aittir. kardeşini gizleme sebebi de evlenirken "çocuğumuz engelli olur" fikri ile vaz geçmesin diyedir. böylece aslında kadının teorisi yanlışlanmış olur. çünkü hipotezler kadının teorisini çürütmüştür, araştırma gerektiren bir şey. araştırmayı başlatacak "aldatma" fikri için de elde delillerin olması gerek. eğer hiçbir şey yokken bunu düşünüyorsanız apaçık "paranoyak" bir kadınsınızdır. aynısı erkekler içinde geçerli.
anna karenina'dır.
kont virons'ki ile son dönemlerde bunu çokça düşünmektedir. ve işler o noktaya gelir ki artık kendi canına kıyar.ne yazık ki aşırı sevgi bu şekilde sonuçlanabilir.
Paranoyak tabiri hoş değildir. Zira paranoyak teşhisi onun bunun lafı ile koyulmaz.
bir kadin durduk yere aldatildigini düşünmez, mutlaka bir sebebi vardır. ilgisizlik olur, eşinin/sevgilinin davranışlarındaki bariz değişiklikler olur bunlar öyle düşünmeye iter. Adam evliliğin bilmem kaç yılında sabahları duş almıyor, başım ağrıyor gerekçesiyle parfüm dahi kullanmıyor, sürekli bir genç işi modaya uyum sağlıyor ise bu adam kusura bakmayın da bir anda değişmez. Düpedüz bulmuş çıtır bir kız karısını boynuzluyor.. Kadın nasıl düşünmesin bu süreçte?
Sanrıları nedeni ile asla erkeklerine güvenmezler. Sadece partnerlerine değil hiç kimseye inanmazlar ve şüphecidirler.
işe giden kocasının elinde kanıt olmadığı halde iş yerinde başka kadınlarla ilişki kurduğunu ve aldatıldığını düşünmesi çok normaldir. Çünkü paranoid bozukluk bir tür psikozdur ve paranoid şizofrenide olduğu gibi cezai ehliyetleri yoktur.
Aldatıldığını her kadın arada bir düşünebilir bu çok normaldir fakat bu aşırı sık ve kısa süreler içinde tekrarlanıyorsa ortada kronikleşmiş bir problem olduğu söylenebilir.
insan karşısındakine kendi aynasından bakar.
elbette hatun kişi hayatın döngüsü içinde kendini seven kişi ve/veya kişileri
4 kadeh şarapla, bir gecelik ödünç almalarla, başka kollarda aldatmıştır ki
kendiside sevdiği erkek tarafından aldatılacağını sanmaktadır.
bu bir sorunsal değildir. bu hayatın döngüsüdür.
(bkz: allahın sopası yok)
esinin aldatma potansiyeline sahip oldugunu fark eden kadinlardir.
"zaten aldatacagimi dusunuyordu, onun o guzel hatri icin taktim o boynuzu ben." seklinde vicdani muhasebe hatasi yapan erkeklerin yani sira;
"sucu kendilerinde aramayip, karsi tarafta ariyor, bana yetmediginin farkinda bile degil" seklinde oz elestiri yetenegi(!) gelistirmesini bekleyen, oysa ki pazar sabahi kokan nefesiyle gobegini kasiya kasiya tv karsisinda gegirirken ne kadar igrenc oldugunu fark etmeden/umursamadan karisindan sadakat bekleyen erkegin karisidir.