Allah, müminlerden, canlarını ve mallarını, kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır: Allah yolunda çarpışacaklar da öldürecekler ve öldürülecekler. Bu, Tevrat'ta da, incil'de de Kur'ân'da da Allah'ın kendi üzerine yüklendiği bir ahittir. Allah'dan ziyade ahdine riayet edecek kim vardır? O halde yaptığınız alış-veriş ahdinden dolayı size müjdeler olsun! Ve işte o büyük kurtuluş budur. (TEVBE/111)
artık bunun açıklamasını yaptı herkes. işi ehlinden öğren. kabul eder veya etmezsin o senin bileceğin iş. herkes fetva vermesin. özellikle dini konularda. bi videoda denk gelmiştim. allahi inkar etmek küfür etmektir. bir küfür etmek 20 cinayete bedeldir. bu adam saniye başı bir küfür ediyorsa 80 yıl insanların cinayete koyduğu cezaya göre kaç yıl yer hesapla işte. bu aklıma gelen bir şey mesela. saçma veya değil araştır yavrum araştır. her şeyi didik didik incele. daha tatlı örnekler var bizzat yüz yüze işin uzmanlariyla konuştuğum da zor geliyor biliyonuz mu yazması. saat de geç oldu.
dinlere bakınca zaten kendilerini doğru, diğerlerini yanlış görüyor. hemen hemen hepsinin kendinden olmayana karşı bir cehennem fantezisi var. bakalım hangisinin cehennemine gireceğiz.
ama şahsi düşüncem hiçbiri umurumda bile değil, hepsi kendini haklı çıkarmak için çabalıyor. oysa ne gerek var?
hem inançsız kesime siz cennete gidemeyecek cehennemde korkunç azap çekeceksiniz deseniz ne olur?
bana cehennem denilince aklıma bir şey bile gelmiyor. aklım almıyor yani birine işkence yapıp adaleti sağlayacak tanrının aklını.
dinin ön şartının amel olduğunu bilmeyenlerin halen oo iman etmezse cennete gidemez diye bekçi kesilmesidir.
adam iyiyse hristyan olsa da girer, yahudi olsa da. amele bakılır. çevresine gram faydası olmamış puştlar sırf 2 eğilip kalkıyor diye cennete girecek de insanlığın faydasına onca çalışmaya imza atmış isimler yanacak e mi?
cennete girmenin birinci şartı iman etmektir.imanın esaslarını kabul etmektir.ilim ve icad sahibi insanlar dünyadayken bu ilimlerinin karşılığını zaten alır.bununla beraber cehenneme gitse bile yaptığı iyilikler elbet boşa gitmeyecek, azabı hafifleyecektir.
ki zaten cehennem azabının hepsi bir değildir.birinin gördüğü azap diğerine göre bin kat daha şiddetli olabilir.bu bakımdan dünyada başına musibet gelen kişi kafir olsa da ahirette cehennem azabı azalacaktır.
şöyle düşünelim; kömür süslemekle veya yıkamakla kömürlükten kurtulamaz.bu nedenle kişinin yaptığı iyilikler kişiyi allaha iman etme sorumluluğundan kurtaramaz.
öte yandan müslüman olan herkes kesin cennete gidecek yahut islamdan haberi olmayan herkes mutlaka cehenneme gidecek diye bir kaide yoktur.
peygamberimizin gönderilmesinden sonra, davetini duymayanlarla ilgili olarak imam gazali insanları üç sınıfta incelemiştir.
peygamberin davetini duymamış, kendisinden haberdar da olmamıştır.bu sınıfa giren insanlar kesin olarak ehl-i necat olup cennetliktir.
peygamberin davetini, gösterdiği mucizeleri ve güzel ahlakını duymuş olmakla beraber iman etmemiştir.bu sınıf kesin olarak azaba uğratılacaktır.
peygamberin ismini duydukları halde, aleyhinde yapılan menfi propagandalardan başka bir şey duymadıklarından, kimse onlara doğruyu söyleyip teşvik etmediğinden alaka duymayacaktırlarlar.bunların da ehli necat olacaklarını, yani cennete gireceklerini umarım.
Maide suresi 69. ayeti açıklayabilir misiniz? "iman edenler ile Yahudiler, Sâbiîler ve Hristiyanlardan Allah'a ve ahiret gününe (gerçekten) inanıp iyi amel işleyenler üzerine asla korku yoktur; onlar üzülecek de değillerdir."
Değerli kardeşimiz;
Maide suresinin 68 ve 69. ayetlerinin mealleri:
"De ki: "Ey kitap ehli! Tevrat'ı, incil'i ve Rabbinizden size indirileni uygulamadıkça bir esas üzerinde değilsiniz. Şüphesiz ki, Rabbinden sana indirilenler, onların çoğunun azgınlığını ve inkârını artıracaktır. Şu halde kâfir olan bir toplum için üzülme!"
"Muhakkak ki inananlar, Yahudiler, sabiiler ve Hristiyanlardan kim Allah'a ve ahiret gününe iman eder ve güzel amel işlerse, onlar için bir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır."
Şunda şüphe yoktur ki bütün iman edenler, yani münafıklar da dahil olmak üzere görünüşte iman etmiş olan, Müslüman adını taşıyanlar, Yahudi olanlar, aynı şekilde Sâbiîler (yıldızlara tapanlar) Hristiyanlar, bütün bunlardan, her kim Allah'a ve ahiret gününe gerçekten iman edip imanının gereğine yaraşır güzel işler yaparsa, bunlara ne bir korku vardır, ne de bunlar üzülürler.
Görülüyor ki bir benzeri Bakara sûresinde geçen bu âyette önce iman edenler ve Yahudiler, Hristiyanlar, Sâbiîler diye dört sınıf zikredilmiş ve bu şekilde Yahudiler, Hristiyanlar, Sâbiîler, müminlere karşılık ve şu halde müminden başka olarak gösterilmiş ve sonra Allah'a ve ahirete iman edip güzel amel yapanların korku ve hüzünden kesin olarak âzâde olacakları da müjdelenmiştir. Bundan ise bu vaad ve müjdenin bu dört sınıftan ancak müminlere mahsus olduğu ve Yahudiler, Hristiyanlar, Sâbiîler bu üçünün bu müjdeden hariç bulundukları ve bununla beraber, bunlar da iman ederlerse müminler sınıfına dahil olup aynı vaad ve müjdeye nail olacakları ve şu halde bunların da ümitsiz olmayıp hemen tövbekâr olarak iman ve güzel amel yapmaya girişmelerinin lüzumu anlaşılacağı açıktır.
Zira "mümin ve mümin olmayan her kim mümin ise bahtiyardır" denilince bu bahtiyarlık mümine tahsis edilmiş ve mümin olmayan istisna edilmiş olur. Ve "mümin ve mümin olmayan her kim mümin olursa bahtiyar olur" denildiği zaman da mümin olmayana iman teklif edilmiş ve bu şart ile ona da bahtiyarlık vaad olunmuş olur.
işte bu âyetin gayet açık ve âşikâr olan mânâsı ve sevkedildiği yönü (mâ sîka lehi) budur. Ve bunun içindir ki, yukarIda olduğu gibi, bundan sonraki âyetlerde de bu üç sınıfın küfürleri ve iman kabiliyetleri açıklanmıştır. Bundan başka müminlerin, önce Yahudi, Hristiyan ve Sâbiîler ile bir tarzda zikredilip bir araya getirilip de sonradan hepsine birden "Allah'a, ahiret gününe inanan" diye şartlı kazıyye (önerme) ile hükmolunmasında başka nükteler de vardır:
Birinci olarak, müminlere de gösteriliyor ki ahirette korkusuz, hüzünsüz kesin kurtuluş, yalnız zahirî (açıktan) iman ile hasıl olmaz. Müslümanlık zahiren mümin görünmekten ibaret değildir. Zahirî bir müslümanlığın, Yahudilik, Hristiyanlık ve Sâbiîlikten büyük bir farkı yoktur. Korkusuz, hüzünsüz kesin kurtuluş, dıştan ve içten tekit edilmiş, artırılmış hakiki bir iman ve bununla beraber salih amele bağlanmıştır. Hakiki iman olmadan güzel amel, dünya için faydalı olsa bile ahiret için faydalı olmaz. Sonra, güzel amel olmadan sadece hakiki iman mümkün ise de kamil (tam) olmaz; ebedî azabtan kurtarsa bile, mutlak korku ve hüzünden kurtarmaz. Çünkü âsî müminlere de azab vardır. Ve en azından muhtemeldir.
akılda soru işaretleri bırakan ve düşünmeyi bıraktığım sorulardır. birde hristiyan bir ailede doğup, müslüman bir ailede doğan çocukların eşit ortamlarda büyümemesi. sonuçta müslüman aileden doğan çocuk hazıra konmuş oluyor. aman neyse.
giremez diye bir şey yok. kitabın belli kısımlarından alıntı yaparsan o şekilde algılanabilir. tümünü okuyun. (okuyun derken anlayın yani)
ayrıca gayrimüslüm ne la..?
Süper iyi gayrimüslimin araştırıcı ve sorgulayıcı olması gerekir.Müslümanlıktan bihaber olması mümkün olamayağına göre, gayrimüslimliği de taklidi yaşıyor demektir. Allah ı inkar etmek bütün kainata hakarettir ve bunun cezasıda elbette büyük olacaktır.
belki cehennemden çıkamayacaklardır ama bir pornocu adam ile tesla aynı şiddette yanmayacaktır. pornocu coni sins on kamyon kömürle yanacaksa tesla ancak bir el arabası kömürle. aralarında böyle bir fark olacaktır.
yahu kardesim bak bunu diyen adamin inandigi şeye bak. kuran degistirilmedi degistirilemezdi de. allah yolladi tum kitaplari onlar degisti bu değişmedi allah degistirmeye calisani uf yapardi. ulan manyak o zaman allah niye ilk kitaplarini korumadi? hani muslumanlik hoşgörü diniydi? neresinden tutsan celiski...
imam ı maturidiye göre bir insan a tevhid güvenli elden ulaşmadığı müddetçe sadece Rabbin i bulmakla mükellef tir. Yani başka sorumluluğu olmaz. Böyle bir insan cennet e gider.
Imam eşari ye göre bir insan a tevhid güvenli elden ulaşmadığı müddetçe tevhıdten muaftır. Yani öldüğü zaman direkt cennete gider.
" biz peygamber göndermediğimiz hiçbir topluluğa ceza verici değiliz " kur an ayeti.
Diğer traftan süper gayri bir Müslim, neye göre süper dir?
Islam ahlak ve değer yargılarına göre superse o adamla Allah arasında hiçbir sorun kalmaz, zaten iman eder.
Ama süperlıği öznel se, o sana ve sen gibilere göre süperdir. Bir insan bilim adamı olup insanlığa ıcat sunması onun, toplumu yok eden; zina, içki, kumar, fuhuş, faiz, uyuşturucu, tekelcilik gibi kötü olan davranışların kanunlarını savunma ımtıyazını doğurmaz.
O zaman her bilim yapan kendine imtiyazlı bir ahlak değerleri getirme hakkı olsun.
Kimin cennet e gidip gitmeyeceğini kestıremeyız. Çünki imtehan son nefesine kadardır, en azından müslümanlar için geçerli olan budur.
Allah ın dini bireyi, aileyi, toplumu ve devleti yönetmek ve korumak için dir. Bunu kabul eden ve savunan kurtulur. Zina ve içki müptelası na kapılanlar ve islama cephe alanlar düzenin ın zaten dışındadırlar.
allaha imanın dünyadaki bütün saçmalıklardan önemli olduğunu gösterir, sen tasarımcına inanmıyorsun, patrondan maaş alıp patronu inkar ediyorsun soluduğun oksijeni veren bile yüce allah, sık kullanılan mantıksız bahaneleri papağan gibi tekrarlıyorsunuz.
3-113- Onların (Kitap ehlinin) hepsi bir değildir. Kitap ehli içinde, gece saatlerinde ayakta duran, secdeye kapanarak Allah’ın âyetlerini okuyan bir topluluk da vardır.
3/114- Onlar, Allah’a ve ahiret gününe inanırlar. iyiliği emrederler. Kötülükten men ederler, hayır işlerinde birbirleriyle yarışırlar. işte onlar salihlerdendir.
3/115- Onlar ne hayır işlerlerse karşılıksız bırakılmayacaklardır. Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanları bilir.
Bu konuda hükmün Allah'a ait olduğuna dair başka ayetler de var benim bildiğim. Nitekim imansız ve gayrimüslim olmak aynı şey değildir.
cennet diye bir şeyin sadece inanç sistemlerinde olduğu düşünülürse alakası olmayan bir durumdur. kendi dinlerine göre zaten cennete gideceklerdir, yoksa bile günahlarını çektikten sonra herkes cennete gidecektir bu inançların söylediğine göre.