zırt pırt gündeme getirdiğim konu.
ek yapayım dedim.
nufusun tek bir etnik kökenden olması şart değildir. belli konularda anlaşsınlar yeter. o topluluğun cüssesi önemli. bir arada yaşamış topluluklar olur. o toplulukların başka ülkelerdeki akrabaları olur. lakin dikkatli ve uyanık olmalı. her atılan adımda 20-30 yıl sonrasını hesap etmeli tedbirler almalı.
3 çocuk konusu ülke gündemine her geldiğinde desteklemek için elimden geleni yapmakta abes görmemekteyim.
hesap kitap yapılmış. 3 olmazsa nufüs yaşlı bir nufüs oluyor. ayrıca uluslararsı ilişkilerde kimse kimsenin gözünün yaşına bakmıyor. hasta adam durumuna düştüğünde tek dayanağın kendi gücün oluyor.
e kaldı ki, türkiye, atatürk ilkeleri doğrultusundan şaşmayarak dünya da ve de özellikle bölgesinde sözü geçen bir ülke olmuştur.
atatürk ilkelerine özellikle vurgu yaptım. çünkü türkiye cumhuriyeti ile aynı dönemde kurulan pek çok devlet artık yok bunların başında da sovyetler birliği geliyor. demek ki, bu ilkelerin bir önemi var.
şimdi "lan karnımızı doyuramıyoruz sen 200 milyon nufüs diyorsun pilot" diyenlere, istanbul un nufus yoğunluğu ile doğu anadolu nun nufüs yoğunluğuna karşılaştırmalarını salık veririm. bir de ufak bir örnek veririm. berber olsan 20 kişilik bir mezrada mı dükkanın olsun istersin yoksa 3 milyonluk şehirde mi ?
buradan ne çıkıyor ?
her topluluk kendi dinamiklerini doğruyor demek ki.
anlamamakta direniyorum ya da bazı öğretiler algımı engelliyor diye bas bas bağıran entrylere mekan olmuş sahnedir.
kimse isviçre nin süper güç olma ihtimalinden söz etmemektedir buna karşılık çin, hindistan gibi kocaman nufüslara sahip ülkelerin süper güç olma ihtimalleri sağda solda konuşulmaktadır.
süper güç denilen kapitalist devler, nüfus ile değil sanayi ticaret ve mali gücüyle bunu sağlamaktadır, bir ülkenin askeri ve siyasal üstünlüğü diğerlerine olan ekonomik üstünlüğünden meydana gelir.
imkb'de yabancı bankaların hisse senedi ve tahvilleri cırıt attığı,ülkenin her tarafından yabancı bankacıların tüccar ve sanayicilerin sermayesi ile kurulan mcdonals lcwaikiki hsbcbank migros gibi kuruluşlar varolduğu sürece hiç bir zaman diğer kapitalist devleri yakalayamayacaktır.
elbette yerli kapitalizmde gelişmiştir türkiye'de. koç sabancı doğuş vb. holdinglerin mülkündeki sayısız türk bankası ve sanayi-ticaret kuruluşları sözkonusudur. ama ülke ekonomisinin yarısından fazlası yabancı bankaların kontrolü altındadır.bu yerli kapitalistlerde onların uşağı durumunda kalmışlardır.
--spoiler--
deneyimli, international dünyamıza süper güç arıyoruz. aranan nitelikler aşağıdaki gibidir:
-200 milyon +/- nüfus,
-azıcık bilimsel bişeyler,
-kısa bir tarih, özgeçmiş niyetine
-son keşfedilen kıtalardan genişçe bir toprak parcası,
-ciddi bir film sektörü,
-bütün şirketimize laf edip; her bir birimimizin işlerine karışmaya cüret edecek kadar küstahlık,
-kısmi iyi niyet göstergeleri,
-bolca çıkarcılık,
-olgunlaşmamış toplum psikolojisi,
-seri cinayetler,
-biraz fitne,
-ve son olarak da fast food.
(brad pitt ve angelina jolie'ye ev sahipliği yapıyor olmak tercih sebebidir.)
ilgilenen adayların en cabuk elden green card'a başvurması rica olunur.
--spoiler--
sermaye ve sömürü kabiliyeti ile birlikte sıralanması gereken unsurlardan biri. o nüfusun kendi ülkende bulunması şart değil ama. gider başka ülkede bulursun o 200 milyonu nedir ki.bi demokrasi götürmeye bakar.
muhtarlıktan süper güç olma beyannamesi alabilmek için "cumhurbaşkanının ikametgah ilmühaberi, başbakanın lise diploması ve 30 tane önlü arkalı* vesikalığı" ile birlikte gereken gereken şart.
nüfusumuz şimdikinden az olsaydı ve şimdiki kadar üretseydik o zaman kişi başı gelir artacağından ve dünyada daha saygın yerde olacağımızdan dolayı çürümüş tespittir.
200 milyon nüfusu yapma sürecindeki duyulan süper güç gereksinimine dikkat çekilmesiyle daha mantıklı hale gelebilicek olan varsayım.
Nihayetinde durmadan sevişmek için süper bi güç lazım.
ortada herkesin saygı duyduğu ve avrupa birliğini, bizim seviyemizde değil diyerek reddeden ufacık isviçre örneği varken veya kişi başı düşen milli gelirin bizimkinin neredeyse 10 katı olan kasaba kadar linçeystayn (her neyse artık) örneği varken gereksiz şart.
ha diyeceksiniz ki bu iki ülke de süper güç değil, amerika süper güç de halkı ne durumda ona bakılmalı. millete karışmak mı, milleti kalkındırmak mı önemli o incelenmeli.
ha derseniz biz açlık çekelim mühim değil devletimiz dünyanın öteki ucuna müdehale etmek gibi işler yapsın. o zaman tabii 400-500 kaptırmak lazım.