Orijinali 10 yıl önce Britanya’nın Channel 4 televizyonunda belirmiş ‘Supernanny’nin dünyanın pek çok ülkesinde gerçekleştirilmiş sürümleri arasında yerini alan ‘Süper Dadı’yı seyrederken epey bir şeyin ters gittiğini düşündüm ama ‘hariçten gazel okuma’ gafletine de düşmek istemedim. Ne pedagoji, ne çocuk psikolojisi, ne de çocuk gelişimi-eğitimi üzerine söz söylemek haddim. Fakat içim de rahat etmedi ve konunun uzmanı bir dostumla izledim diziyi. Tabii izlemek denebilirse! Söylendi de söylendi o çünkü izlerken… işte onlardan bir demet:
“Davranışçı yaklaşım bu ve çoktan terkedildi. Eşitliksiz bir öğrenme ortamı var. Çocuğun kendini ifade etme hakkının ihlâli söz konusu. Çocuğun yanında ana-babanın hataları ve ne yapmaları gerektiği söylenerek çocuğun onlara saygısı azaltılıyor. Ana-baba pasif alıcı konumunda olmamalı. Ana-baba karşısında ‘Dadı’nın otoritesi yükseltilmekte. Şu ‘dış ses’ de bizi ‘Dadı’nın hatasız olduğuna inandırıyor, “Süper Dadı’dan önce…” diye başlayan cümlelerle!.. Âni getirilen “Anne ile yatamazsın” kuralı, çocukta travma yaratabilir. ‘Ödül-ceza’ yaklaşımı (‘hayvan terbiyesi’ gibi) bir süre sorunları erteler ve çocukta ‘yalancı uyum’ yaratır ama ileriki yıllarda bu da travma olarak dönebilir. ‘Süper Dadı’ ailede gerçekte olmayacak bir laboratuvar ortamı yaratıyor. ‘Mola paspası’ ceza! Çocuk ikna olduğu için değil, çırpınıp yorulduğu için onun üstünde duruyor; çaresizlikten… Çok hareketli, acaba ‘hiperaktivite’ olabilir mi diye de hiç sorgulanmadı; aile bir uzmana yönlendirilmedi. Çocuk için kullanılan dil de doğru değil; hem abartılı, hem otoriter. Ana-baba tutumu bir haftada değişmez; kalıcı değişim zaman ister. Çocuk boğuldu evde; dışarıda yaşam yok mu; enerjiyi nasıl atacak? Peki ya ‘Dadı’ gidince ne olacak?..”
youtube'da vpn olmadan (sadece türkiye'de) izlenemeyen ama bi o kadarda komik tv programıydı
tekrar başlasada izlesem...
Ama çocukların yaramazlıkları beni güldürüyor