Nasıl ki alevilere birilerinin iftira atmasıyla koskoca bir grup lekenemezse, kendini bilmez sünni birilerinin yaptığı bu davranıştan ötürü de koskoca bir mezhep yaftalanamaz.
en büyük sorun kuşkusuz emevilerle hiç bir bağının olmadığını bir türlü anlatamamaktır. sünniliğin emevilerle hiç bir alakası yoktur.
sünni demek "ehli sünnet vel cemaat" demektir. bu terimi ilk kullanan da hz. peygamber efendimizdir. şöyle ki sahih bir hadisi şeriflerinde hz. peygamberimiz "benden sonra ümmetim 72 fırkaya ayrılır. bunların 71'i yanlış yolda olacaktır. sadece bir fırka kurtuluşa erer ki o da, ehli sünnet vel cemaat'tır". ehli sünnet vel cemaat'ın kimler olduğu sorulduğunda "kur'an ve sünnetime sıkı sıkıya sarılanlar" demiştir.
cemaat terimi şundan gelir. eğer bir sorun, ayetlere ve hadislere bakılır ama yine de ihtilaf giderilemezse, ümmet içinde ayrılıklara sebebiyet vermemek için, kur'an, hadis ve fıkıh alimleri bir araya gelsin, istişare edilsin, demokratik bir çözüm bulunsun. evet bunu bizzat hz. peygamber efendimiz emretmiştir.
sünniler, alevilerin ve şia'nın iddia ettiğinin aksine hz. ali, hz. hasan, hz. hüseyin efendilerimiz çok severler. kerbela günü sünniler arasında da yas günüdür. aşura günü sünniler'de oruç ve ibadetle geçer. emevilerin hz. ali efendimizi ve oğlullarını sevmediği doğrudur ama sünniler sever. hatta alevilerden bile daha çok severler. hatta bu sevgiden kaynaklanan ali, hasan, hüseyin isimleri sünnilerde daha yagındır.
bilmeden, araştımadan, araştırma gereği duymadan, bir mezhebi* ve mensuplarını, saçma sapan safsataları referans göstererek kötüleyen mensuplara sahip olması . üstelik maalesef buna mumsöndü gibi tarihin gördüğü en pis iftira da dahil.
tabi genelleme yapmamak lazım, keza bu tip karşı görüş ve inanca sahip kişilere yönelik önyargılı davranan kişiler her dinin, mezhebin, etnik grubun içinde bulunabiliyor.
ayrıca; (bkz: benim sünni arkadaşlarım da var)
Yobaz bir sünni mürteci olarak diyebilirimki en büyük problemimiz kur'an ve sünnete sıkı sıkıya bağlı kalmamamızdır. Zaten zorla tuttuğumuz şeyi elimizden almaları kolay olmuştur. Bizi birbirimize bağlayan en büyük unsur, şimdilerde ise ayrışma sebebimiz olmuştur. Konuyu mezhep çatışmasına getirmek ayrı bir tartışma konusu. Ramazan orucunu inkar eden bir inanç, islam dairesi içinde değerlendirilemez. Aleviler, müslüman olup olmadıkları konusunda kendi aralarında söz birliği edememişken, sünnilerin bunu kendine dert görmesinin sebebi ise açıktır. islam ın olmazsa olmazını reddedip ben müslümanım ya da islam ın bir parçasıyım gibi saçmalılarda bulunamazsınız.
en büyük küstahlık da devletin -diyanet işleri başkanlığı- diye bir kurum oluşturması,
devlet bütçesinden sadece bu -sünni- başkanlığa milyarlar ödemesi,
ve alay eder gibi, alevi köylerine camiler yaptırmasıdır.
emevi islamını yaşamaya and içip buna karşı gelenlere kan kusturmak istemeyi "ehl-i sünnet" anlayışı diyerek cilalamalarıdır. (yobaz sünniler için geçerli)