''acımayacak evladım'' deyip , pipiyi cok acıtan dallama. sonra da kestiği et parçasını ağzınıza kadar getirip, ''senin sünnet yemeğinde pilava bundan katacaklar!! niahahah!'' diyen sadist amca tiplemesi.
çük budayıcısı, alet tamiratı yapan kişi.. şaka bir yana, gerçekten de peygamber efendimizden gelen sünnet bir davranış olarak, hem de daha sağlıklı bir olay için, yüzyıllarca süre gelen zaman içerisinde müslümanlarca yapılan sünnet eylemini gerçekleştiren, işinin ehli olan kişi..
eski sünnetçiler deneme yanılma yöntemiyle uzmanlaşıyorlardı. herkese öğretildiğini zannetmiyorum. çoğu berber olduğu gibi aslında barbardı. giden masum pipileri siz düşünün.
fukaralıktan dolayı toplu sünnet töreninde kesilmiş birinin tepiğini burnunda hisseden çük yontar. o an kasap gibi görünmüştür hayvan gibi sıraya sokulup eli ayağı bağlanmış ufaklığın gözüne...
aylar öncesinden gün alınmıştır; pipinin yarısı gidecek ve erkek oluncaktır. çocuk heyecanlıdır şanslı yarışmacı. sünnetle ilgili sorular sorar, erkek olacagım diye ortalarda dolaşır. ta ki o gün gelene kadar.
gece yatağa annesinin öpücüğü, babasının şakaları ile girer. gözlerini kapatır, uyumaya çalışır fakat yapamaz. saatlerce döner durur. karizmayı çizdirmek istememektedir fakat göt gibi tırsıyor dur. saatler geçer, sabah ezanıyla uykuya dalar. rüyadasında bunu kovalayan sünnetçilerden tut, baltayla çük kesmeye kadar şeyler görmüştür. gözlerini açar. göt korkusu iyice tavan yapmıştır ve bunu yavaş yavaş saklayamamaya başlamıştır. "hastayım", "yarın olsam olmaz mı" gibi şeyler söylenir. saat yaklaştıkça yüzdeki korkunun ifadesini göz yaşı alır. kaderden kaçış yoktur. zil çalar, sünnetçi kapıda belirir. göz yaşlarından sonraki evre olan çığlıklar başlar. erkeklik yerini pipi sevdasına bırakmıştır.*. ardından çocuk çığlıklarla yatırılır, hediyelerle avutulur ve "sünnetçi" alet edevatı çıkarır, çükün yarısını götürür.
ve akılda kalan tek şey:
-amına koyayımmmmmmmm dır.
adamcağız; işini yapar, çocugu erkek eder, küfürünü yer ve evine gelir.
--spoiler--
Adamın biri sünnetçi dükkanının önünden geçerken dükkanın vitrinindeki şemsiye dikkatini çekmiş.
- Hayırlı işler hemşerim. Sizin vitrinde şemsiyenin ne işi var, sünnetle ne ilgisi var şemsiyenin?
- Eee...Vitrine ne koysaydık yani?
--spoiler--
işlerinin ehlidir, ağza büyük bir lokum sokar sonra kuşa bak der yukarı baktırır usturayla işi bitiridi, eskiden mahallede berberlik yapardı çük kesmediği zamanlarda saç keserdi.